Çünkü her bir oyunu yirmi ya da otuz kez oynadıktan sonra, yeni olmanın, şaşırtıcı olmanın getirdiği çekiciliği yitirdiler. Önceleri beni heyecanlandıran, kanımı kaynatan güçleri zayıfladı. Her hamlesini çoktan ezberlediğim oyunları tekrar tekrar oynamanın ne anlamı vardı ki? İlk açılışı yapar yapmaz, gerisi kendiliğinden aklımda beliriyordu. Artık sürpriz, gerilim, sorun kalmamıştı.