"Bana ne kadar kötülük yapılırsa yapılsın kimseye saygısızca gitmedim. Aram bozuk olsa bile birinin bana ihtiyacı olsa hiç düşünmeden giderim ama görüyorum ki saygının, sevginin hatta şevkatin bile iyileştiremeyeceği insanlar var."
Yine Zweig ve yine Gemide geçen harika bir hikaye... Amok Koşucusu...
Amok Koşucusu doktor olarak yardıma ihtiyaç duyan bir insana el uzatmanın vicdani yükümlülüğüyle kendi karmaşık duyguları arasında sıkışıp kalan bir adamın hikayesidir.
Kitap adını, Güney Asya’da daha çok Malezya halkında görülen cinnet geçirme durumu olan Amoktan alır. Amok Koşucusunu açıklamak gerekirse bu haldeki kişi elindeki kesici, delici aletle etrafındaki her şeye zarar verme ve durmadan koşma durumunu yaşar. Genellikle sonu ölümle biten ruhsal bir hastalıktır. Kitaptaki olayı anlatan doktorda kendisini tıpkı Amok Koşucusuna benzeterek başından geçenleri anlatmaktadır. Duygusal yoğunluğu çok fazla olan bir kitaptı.
Kitabın kurgusu çok güzeldi , muhteşem psikoanalizler ve harika betimlemeler kitaba farklı bir hava katmaktadır. Okuması gayet zevkliydi.Kısa bir zaman diliminde okuyabileceğiniz harika bir Zweig kitabıdır.
İyi okumalar dilerim:)