Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sıçrayan Midilli

Kendi kendinizi alkışlıyorsanız izleyicilerin sizi ıslıklaması ne ifade eder ki ?
Reklam
Atatürk bu milletin aranan lideridir. Millet, başı her sıkıştığında onu özler ve bu sebeple de silinemez bir şahsiyettir. Atatürk, yıpratılma seansları ile zarar görmeyecek, son derece önemli ve anıtsal bir siyasî portredir. Dolayısıyla, Atatürksüz tarih düşünülemez. Bunun böyle olduğu zamanla daha da iyi anlaşılacaktır. Tarih, Atatürk’ün etrafında şekillenmelidir ve öyle de olacaktır.
Ümitlerin yok olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bu zamanda Türklerin tutunduğu isimlerin başında ise Atatürk gelmektedir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
21. yüzyılın başında Beethoven' in ve Jules Verne' nin hayallerinden ne kadar uzaklaştık, karanlık çağlara ne kadar yaklaştık? İnsan düşüncesine gem vurmaya kalkan sosyal sistemlerin 21. yüzyıldaki popülariteleri insanlığın geleceği için son derece kötü bir haberdir.
Beethoven on yaşında bir kız çocuğuna yazdığı bir mektupta ne diyor? "Bilim ve san'atın peşinden git! Ancak onlar insanı Tanrı katına yüceltirler."
Reklam
Hangisi Tanrıya daha yakın? Güzellik ve umut mu, yoksa temel fizik yasaları mı?
Matematikçiler sıfır ile hiçlik arasındaki farkı bilirler, ancak bizlere fizik öğretilirken ikisinin arasındaki ayrım yeterince vurgulanmaz
Richard Feynman demiştir ki, "Fizik biliminde her şey bir sürü proton, nötron ve elektrondan ibarettir; oysa günlük hayatta insanlıktan, tarihten, güzellikten ve umuttan bahsederiz."
Bilim, gerçeği arayıştır; tıpkı felsefe ve din gibi. Köktendinci Hristiyanlar gerçeği İncil'de yazılı ilahi buyruklarda ararlar. Zen Budistleri gerçeği, yani zeni, meditasyon esnasındaki ilahi esinlenme ya da başka bir deyişle örüntü tanıma (pattern recognition) yoluyla; ararlar. Filozoflar gerçeği tümevarım ve tümdengelim yoluyla, doğa filozofları, yani bilim insanları ise bu yöntemler haricinde, gözlem ve deney sonucu yanlışlama yoluyla ararlar. Bilim insanlarının yaptığı, gerçeği arayış yolunda problemlerin birbirini izleyen çözüm basamaklarını sayısallaştırarak ifade etmektir.
Yalnız, din deyince sırf üç İbrahim! dini anlamayınız. Hinduizm, Mecusilik, Budizm, Şintoizm, Şamanizm nasıl dinlerse, Marksizm de artık bir dindir, faşizm de bir dindir, falanjizm de bir dindir, Nazizm de bir dindir, her şeyin serbest piyasa olduğunu anlatan sınırsız kapitalizmin içinde vazedildiği düşünce de bir dindir. Düşünmeden, eleştirmeden kabulü telkin eden her sistem dindir ve dinler tarafından yönetilen her toplumun sonu tarihte felaket olmuştur.
Reklam
Bugün içinde bulunduğumuz pek karanlık durumdan sadece AKP'yi ve/veya Tayyip Bey'i suçlu bulmak abesle iştigaldir. Onlar hastalığın esbabı değil, sadece nihai arazıdır. Temel sebep 1946'dan sonra hortlamasına izin verilen cehalettir.
Atatürk kadife eldiven içindeki çelik bir eldi; İnönü ise kadifeden yapılmış bir ele giydirilen bir çelik zırh.
Düşünmeden, eleştirmeden kabulü telkin eden her sistem dindir ve dinler tarafından yönetilen her toplumun sonu tarihte felaket olmuştur
Filmde yaptığı konuşmalardan biri şöyleydi: "İstanbul antik dünyada, antik metinlerin kopyalanması ve incelenmesi geleneğinin hiç bozulmadığı tek şehirdir."
:DD
Peki bunu yapan cahil Hıristiyan'ın adı neydi? Ve onu Arşimet'i tahrip etmekten yargılanmadan önce eğer varsa savunmanın toplayabileceği hafifletici koşullar ne olabilir? Bu soruların nasıl yanıtlanabileceği konusunda hiçbir fikrim olmadığı için bu kimliği belirsiz kara cahili şiddetle kınadıktan sonra konumuza devam ediyorum.
1.364 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.