Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sehle Koçcu

"Azizim, insanlar mantık dediklerini her şeyi ayırt etmek için, her dediklerini akla uydurmak için ortaya çıkarmışlardır. "
Reklam
Her şeye çabucak alışırdım zaten, daha doğrusu uysallaşır, bile bile her şeye katlanırdım.
Ne kaçıp gitmek ne ekip biçmek. Sefer de içimde tahammül de.
Sayfa 124Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Üniversite kitaplara bile dost değil,bana yoldaş olamaz.
Sayfa 120Kitabı okudu
Fakat sakin ve mutmain yaşayanlara hayrandım ben dostum. Büyük bir huzur ve tevekkülle ekip biçen insanlara hayrandım. Çiftçilere, marangozlara, çobanlara, su taşıyan yahut süt sağan kadınlara, kitap okuyanlara... Oturup saatlerce böyle insanları izlerdim bazen. Çalışan bir insanı izlemek ne kadar büyük bir huzur verir insana.
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
Babalar alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır.
Sayfa 194Kitabı okudu
Demek seni gözünün içine baka baka aldattı ha, dedi bana dönerek yeniden; bir şey söyleyeyim mi, sana da zaten aldatılmak yakışırdı oğlum.
Sayfa 145Kitabı okudu
Sevinçliyken yüreğinizin derinliklerine bakın göreceksiniz; sizi şimdi sevindiren, bir zamanlar üzenden başkası değildir. Kederli olduğunuz zaman yine yüreğinize bakın göreceksiniz ,aslında, bir zamanlar neşe kaynağınız olan için ağlamaktasınız.
" Esasen kahır ve musibetlerin tahammül edilmez ağırlığını silen, biraz da alışmak tesellisi, değil midir?"
" Dünyada, akşamüstü köknar ağaçları arasından geçen rüzgarınkinden daha güzel müzik yoktur."
Sayfa 249Kitabı okudu
Reklam
" Öğrenilecek ne çok şey olduğunu düşünmek şahane, değil mi? Hayatta olduğum için memnun olmamı sağlıyor. Yaşadığımız dünya ilginç."
"İçinde bulunulan 'müthiş zaman parçası' nın önemini bir önceki veya bir sonraki zamanla değiştirme yanlısı kimseler yaşamadaki uyanıklığı terketmiş, şimdiki zamanı gölgede bırakıp kendilerini uyuşturmuş kimselerdir."
"Yürüyor ve düşünüyordum; güçlüyken, öfkeliyken ve mağrurken tanıyordu bizi insanlar ve hiç de iyi notlar alamıyorduk."
"Hatıralar mutlu bir hayatın hatıraları olursa güzeldir; insana güç kapanmış yaraları hatırlatınca acı şeylerdir."
Sayfa 549
"Derdi olduğu zaman duyduğu üzüntü yağmurda şemsiye açmak kabilindendi. Üzülmesi de uyuşuk bir tevekkülden ziyade bir öfkeye benzerdi. Istırabına sabırla katlanırdı, çünkü nedenini başkalarında değil, kendinde arardı. Sevinçleri de yoldan çiçek toplar gibi koparır ve daha solmadan atardı; böylece her zevkin dibindeki acı tortuyu tatmazdı. "
Sayfa 198
" Her duydukları şey üzerinde inceden inceye fikir yürütürler, ama aslında hiçbir şeyle de candan ilgilendikleri yoktur. Ha böyle gürültü patırtı etmişler, ha uyumuşlar, hepsi bir. Konuştukları şeyler kiralanmış elbiseler gibi, kendi malları değildir. Yapacak işleri olmadığı için güçlerini öteye beriye harcarlar. Her şeye sarılan ilgileri, ruhlarının boşluğunu ve sevgi yoksulluklarını kapsayan bir örtüdür. Ama orta halli bir yol seçmek ve orada derin bir iz bırakarak yürümek işlerine gelmez; çünkü böylesi can sıkar, göze çarpmaz; çok şey bilmek o zaman işe yaramaz, gösterişe yer kalmaz. "
Sayfa 216
Reklam
"Elveda benim şiir dolu gayem. Bu hayat değil ki, kürek mahkumluğu. Boyuna gürültülü, alev, ateş... Peki ne zaman yaşayacağım? Otursam oturduğum yerde daha iyi olmaz mı acaba?"
Sayfa 231
"- İnsanın bir gayesi olmalı ki, çalışsın. Benim gayem ne? Hiçbir şey. - Gaye yaşamak. - İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat. "
Sayfa 286
"Demek aşk da geçiyor. Bense öyle sanıyordum ki aşıkların hayatı sıcak bir öğle vakti gibi rüzgarsız, hareketsizdir. Halbuki sevgide de rahat yok. O da değişiyor, durmadan değişiyor... Bütün hayat gibi."
Sayfa 325
Çocukluk güzel şey! Çocukluk arzuların, hayallerin, ümitlerin, fantezilerin, olmaz güzelliklerin memleketinde yaşar.