-İşte, özgür ve yalnızım bu akşam,
İçebilirim geberinceye dek;
Korkum yok, kimseden çekindiğim yok,
Sızıp yere yıkılırmışım, ne gam!
Yatacağım tıpkı bir köpek gibi!
Çamur yüklü, taş yüklü arabalar,
Ağır tekerlekler, azgın vagonlar,
Geçip üzerimden ezermiş beni,
Ezermiş başımı, ezsin, dert mi ya!
Varsın kessin gövdemi orta yerden,
Ne Tanrıya eyvallah etmişim ben,
Ne Şeytana, ne Musaya, İsaya!
SON İTİRAF
Yıllar geçti, sevgili Manuel Valadares. Şimdi kırk sekiz yaşındayım ve zaman zaman, özlemimde, hep bir çocuk olduğum izlenimine kapılıyorum. Birden ortaya çıkıverecekmişsin, bana artist resimleri ve bilyeler getirecekmişsin gibi geliyor. Hayatın sevilecek yanlarını bana sen öğrettin, sevgili Portuga’m. Şimdi bilye ve artist resmi dağıtma sırası bende, çünkü sevgisiz hayatın hiçbir anlamı yok. Ara sıra sevgimle mutluyum, ara sıra da yanılıyorum; bu daha sık oluyor
Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.