Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Selin taşkın

Selin taşkın
@Slnts
Edebiyat öğretmeni
İzmir
113 okur puanı
Haziran 2021 tarihinde katıldı
"Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır Yıldızlar, aydınlık fikirler gibi tavanda salkım salkım Bu gece dağ başları kadar yalnızım. Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından, Dudaklarımda eski bir mektep türküsü Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim, Gözlerim, gözlerini arıyor durmadan nerdesin?"
Reklam
Hikayeni anlatmak ister misin?" dedi Milletvekili. " Hikayem..." Ne anlatabilirdim ki, anlatacak ya da dinlemeye değecek ne yaşamıştım? Ayrıca bilmek istediği neydi? Her şeyi en başından mı? Eğer öyleyse, benim yirmi iki yıllık yaşantımı, şimdi burada taş patlasın bir buçuk iki saate sığdırmaya çalışmak, acısıyla tatlısıyla onca yaşadığım anıya hakaret sayılmaz mıydı? Yoksa kısaca neden, nasıl burada bulunduğunu mu merak ediyordu... Bence bu hiç deşilecek bir yara değildi.
Bu durumlarda sadece kocamı ayarttın bahanesiyle kadınlara suç bulmak ne kadar doğruydu? Sanki erkeklerin hiç suçu yokmuş gibi, aldatılma konusunda bütün suçu kadınlara yüklemek, erkeğin iradesiz aklı yetmeyen, aciz bir varlık olduğunu kabul etmek değil miydi? Peki kim ister böyle bir erkekle hayat geçirmek, onun için hayat boyu çıkabilecek sorunlarla savaşıp ömür geçirmek?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her birimiz türlü acılar çekmiştik. Zaman hepimizi yakıp geçmişti ve büyümüştük... "Bırak artık" dedim. "Bırak, uğraşma kimse için... Kimse, kimsenin ölümüne bağlamasın saadetini..."
Bir an için insanların genelinin pek yaşamadığı ama bizim tahakkümümüz altındaki o zavallı hayvanların çok yakından tanıdıkları bir duyguya kapıldım. Kendimi yuvasına dönen ve yuvasının yerinde birden bir evin temelini kazmakla meşgul olan bir düzine işçinin eseriyle karşılaşan bir tavşan gibi hissetmiştim.
Reklam
O zaman, şu vebanın sizin için ne anlama geldiğini merak ediyorum.” “Sonu olmayan bir yıkım.”
Kadın olmaktan nefret ediyordum. Kendimi zincirler­le bağlanmış gibi hissediyordum; koşup oynamama izin vermeyen, beni yatağa bağlayan, kendi kanımdan yapıl­mış zincirlerdi bunlar, kendi bedenimin hücrelerinin ya­rattığı, utanç verici ve aşağılayıcı zincirler ...
Zengin olmak marifet değil" derdi Momo'ya, "her isteyen zengin olabilir. Birazcık zenginlik için hayatlarını ve ruhlarını satanlara bir baksana, ne hale gelmişler! Yok. Ben onlar gibi olmak istemem. Varsın bazen cebimde bir kahve param olmasın; yeter ki hep aynı Gigi kalayım!
Artık ona aşık olmadığını düşünüyordu. Aşık değildi, öyle değil mi? Peki, kalbindeki bu emsalsiz ağrı da neyin nesiydi?