Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Süleyman

Süleyman
@Solymanvs
33 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
Havaya atılan bir taş için ne yeniden yere düşmek kötü bir şeydir, ne de yükselmek iyi bir şey.
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Sarılığa yakalanmış olanlara bal acı gelir, kuduz olanlar sudan korkar. Niçin öfkeleneyim öyleyse? Yanlış düşüncelerin insanlar üstünde; ödün, sarılığa yakalanmış ya da zehrin, kuduz köpek tarafından ısırılmış kişiler üstündeki etkisinden daha az mı etkisi olduğunu sanıyorsun yoksa?
On gün içinde şimdi seni yabanıl bir hayvan ya da bir maymun gibi gören insanlara tanrı gibi görüneceksin, ilkelerine ve usa saygıya dönersen.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hippokrates birçok hastalığı iyileştirdikten sonra, kendisi de hastalanıp öldü. Kaldeli yıldızbilimciler birçok kişinin ölümüyle ilgili kehanette bulundular, sonra onlar da yazgıdan kaçamadılar. Herakleitos dünyanın nasıl ateş tarafından yokedileceği üstüne öylesine uzun uzun tartıştıktan sonra, vücudu su topladı, bedenine inek pisliği sıvanmış olarak öldü. Demokritos'u pireler öldürdü, Sokrates'i ise bambaşka bir pire türü. Bütün bunların anlamı nedir? Gemiye bindin, yolculuğu tamamladın, limana vardın; kıyıya çık.
İnsan ömrü bir an sürer, özümüz artsız aralıksız bir akış, algımız belirsiz, tüm bedenimiz bozulmaya yazgılı, ruhumuz bir kargaşa, yazgımız öngörülmez, ünümüz güvenilmezdir. Bedenimize ait olan her şey akan bir ırmaktır, ruhumuza ait olan her şey ise salt düş ve yanılsamadır.
Reklam
Üç bin yıl ya da bunun on katı bile yaşasan, hiç kimsenin yaşamakta olduğu yaşamdan başka bir yaşamı yitirmediğini, yitirmekte olduğu yaşamdan başka bir yaşam yaşamadığını aklından çıkarma; bu nedenle en uzun yaşamın da, en kısa yaşamın da sonu aynı yere varır.
Her şey nasıl da hızla yokolup gidiyor, hem evrendeki bedenlerin kendileri, hem de onların zaman içindeki anıları!
Theophastros, gerçek bir filozofa yaraşır biçimde, genellikle yapıldığı gibi, hataları sınıflandırırken, aşırı cinsel istekten ötürü işlenen hataların, öfkeyle işlenenlerden daha ciddi olduğunu söylüyor. Çünkü öfkeye yenik düşen bir insanın, bir çeşit acıyla ve bilinçsiz bir yürek burkulmasıyla mantıktan uzaklaşacağı açıktır; oysa aşırı cinsel istekten ötürü kusur işler, hazza yenik düşerse, daha aşırı, suç işlerken de daha onursuz görünür.
Gün ışıyınca kendi kendine şöyle de: Bugün meraklılarla, vefasızlarla, kaba, kıskanç, bencil kişilerle karşılaşacağım. Bütün bu kötülükler bu insanların başına, iyiyi ve kötüyü bilmedikleri için geliyor.
170 syf.
·
Puan vermedi
Düşünceler
DüşüncelerMarcus Aurelius
8.4/10 · 15,1bin okunma
Reklam
Epiktetos'un kendi kendini denetleme yetisinin şaşılacak ölçüde gelişmiş olduğu, onun, kolunu büken efendisine verdiği ünlü yanıtta açıkça görülür. İlkin, yumuşak bir dille uyarır efendisini: "Kolumu bükmeyin, efendim, sonra kırılır" der. Efendisi aldırmaz, Epiktetos'un kolunu bükmeyi sürdürür, sonunda gerçekten kırılır kol. Epiktetos'un tepkisi, serinkanlılıkla: "Söylemiştim size, kırıldı işte" demek olur.
Sayfa 15 - ÖndeyişKitabı okudu
Erdem tek başına eksiksiz bir mutluluğu sağlayabildiğine göre, erdem dışında hiçbir şey bir değer sayılamaz; bu nedenle, sıradan insanların değer saydıkları şeyler, zenginlik, maddi zevkler, ün, saygınlık, sağlık, dahası yaşamın kendisi bile bir bilge için ilgisiz kalınacak şeylerdir. (...) Yaşamın kendisi bile erdem gibi mutlak iyi değildir, gerektiğinde ondan da vazgeçilebilir. Gerçekten, Zenon da, Kleanthes de, Seneca da canlarına kıyarak son vermişlerdir yaşamlarına.
Sayfa 13 - ÖndeyişKitabı okudu
352 syf.
·
Puan vermedi
Kalpaklılar
KalpaklılarSamim Kocagöz
8.6/10 · 635 okunma
Şiirin başında İncil'de geçen bir ifade yer almaktadır: "Tanrı insanı kendi suretinde yarattı" (Yaratılış, 1:27). Burada Tanrı tarafından yaratılması nedeniyle insanların fiziksel görünümünün "Tanrınınki" ile aynı olduğuna değinilmiştir. Ardından şiirin ilk kısmında yıllardır, diğer işçiler gibi çapa yapmakta olan Çapalı Adam'dan bahsedilir. Yüzünde hiçbir ifade yoktur. Markham, bu insanın duygularının olmamasının, geçmişe üzülmemesi veya geleceğe dair ümit beslememesinin sorumlusunun kim olduğunu; çiftlikteki diğer hayvanlar gibi, öküz gibi, nasıl konuşamayan ve hissetmeyen bir kimse haline geldiğini, bu adamdan düşünme yetisini alanın kim olduğunu sorar. Ardından da meleklerle bu adamı kıyaslar ve bu adamın hem fiziksel hem ruhsal durumunun kutsanmışlıktan uzak olduğunu dile getirir.
Sayfa 34 - Çapalı Adam — Edwin Markham (1899) Ç.N.Kitabı yarım bıraktı
339 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.