“Zayıf ve korumasız çocuklarını kolladığı bize sürekli olarak temin olunan ve bununla birlikte bu çocukları kayalar, uçurumlar, sular arasında başıboş dolaşmakta serbest bırakan; yanlış ve zararlı arzularına ender olarak engel olan; ihtiyatsız, tehlikeli silahlarla oynamalarına ve yaralanma tehlikesine maruz kalmalarına izin veren bir baba hakkında ne deriz? Zavallı çocuklarına olacak kötülükten kendi kendisini sorumlu tutması gerekirken, yanlışlarından dolayı çocuklara en zalimce ceza veren bu aynı baba hakkında ne düşünürüz? Haklı olarak; bu baba, benliğinde zulüm ve alıklığı toplamış bir delidir deriz.”
O halde soruyorum Tanrı neden bize bunu yapıyor ? Bir tür sınav mı ? Uçuruma doğru koşmamızı isteyipte bana sığın, doğru yoldasın demek bana pek doğru görünmüyor. Oysa uçurumun sonunu görenlere ise durma koş, yoksa düşersin diyor. Bazen düşmek pahasına da olsa durmak gerekir..
Kitap, Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle, 1928 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları ile yayımlatılmış, keşke daha önce okusaydım dediğim, içerisinde Jean Meslier'in Tanrı üzerine haklı düşüncelerini sormasının sonucunda kendimden bir parça bulduğum bir kitaptır. Tanrı ve İnsan ilişkisi üzerine düşünme adına sizleri derin düşünce yolculuklarına bırakıcak bir kitaptır. Başucunuzda bulundurmanızı ve her sene tekrar tekrar okumanızı tavsiye ederim. Tanrı üzerine bir düşünce yoluna girmek isteyen kişiler, bu kitap ile yola başlayabilirler.