Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tolgahan Yalçın

Tolgahan Yalçın
@Tolgahan29
Öğretmen
Yüksek Edebiyatçı
7 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Öyle bir sevda ki, içimde yanan Leyla seni, Mecnun beni kıskanır Ezelden ebede geçen tüm zaman Seni ilk gördüğüm günü kıskanır... Bilirim, tarifi yok bu hislerin İçine düştüğüm, kuyu gözlerin Yazdığım mısralar, senin eserin En güzel şiirler, seni kıskanır...
Reklam
İnsanlar şehrin rengarenk ışıklarıyla aydınlatmaya çalışırken karanlıkta kalmış yüreklerini, ben hep karanlığa akıttım yüreğimin cerahatini. Kâh kuş olup uçmak istedim en derine, kâh toprak olup sığınmak istedim yerin en dibine. Lâkin ne kuş olup uçabildim Çelebi gibi,ne toprağa karışabildim...
Yoruldum insanların riyakâr yüzlerinden, Bir yalana bin katan müzevir sözlerinden, Adeta kin damlıyor müstehzi gözlerinden... Al beni sen de sakla başka kimse görmesin... Ziyan oldu sevgimi kime feda ettiysem, Hep eksik bıraktılar kime candan yettiysem, Altında kaldım kimin sırtından yük attıysam, Al beni sen de sakla başka kimse sarmasın...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne güzel şey güneşin penceremi aydınlatan ışığında sana rastlamak. Mor menekşe kokusunda sana merhaba demek. Bir gölge misali ellerin yatağımın başucunda. Gözlerin bir martının kanatlarına tutunup gelmişçesine, masum masum bakıyor gözlerime. Pencereyi aç, rüzgâr kokunu savursun odama. Tut ellerimden kaldır beni! Bahçemdeki erik ağacının çiçek
sevgilim sevgilim yalan söylersem sana kopsum dilim dilim kopsun seni seviyorum deme bahtiyarlığından mahrum olsun sevgilim ellerim yalan derse sana seni okşayabilme saadetinden mahrum kalsın sevgilim gözlerim gözlerim yalan derse sana eriyip avuçlarıma aksın seni görmesinler bir daha dönme be gel bu akşam gırtlağıma kadar doluyum sevgilim bu akşam gırtlağıma kadar doluyum
Reklam
Seni sevmek diye buna derim ben Güzel gözlerin ömre ömür katar, Bunu birtek ben bilirim? Sen bu deli aşka kulak asma, Olsun ben sensiz gecelerde ölür ölür dirilirim, Her sabah sevginle hayata sarılır, Ve her sensiz akşamın sonunda yıkılır giderim
Düşmüşüm hasretin dar yollarına, Bırakma hasretin boş kollarına, Tutundum sevdanın sen dallarına, Yeniden yeşerip dirilmeye gel... Seninle gülecek şu kara bahtım, Sana can olmaktır inan tek ahdım, Ebeden senindir bil gönül tahtım, En güzel köşeye kurulmaya gel... Ruhunda yılların yorgunluğu var, Ömrüne beni de etsen payidar, Ben gönlüne huzur olurum ey yâr! Asude gönlümde durulmaya gel... Sen varsan uğramaz ömrüme keder, Varlığın ahzanı serden def eder, Bu sevda uğruna olmadan heder, Biçare gönlüme sarılmaya gel... Beyhude geçmesin istemem yıllar, Ya yıkılsın ya da bağlansın yollar, Ya kurusun ya da açılsın güller, Yâr gönül bahçeme serilmeye gel...
Mustafa Kemal Atatürk; İslam dünyası ve mazlum milletler için “Bağımsızlık” ile “Aydınlanma” konusunda öncüdür.. Benim anlayamadığım ve aklımın almadığı konu ise; Ülkemizde yaşayan bazı kadınlarımızın Atatürk düşmanlığıdır..! Nasıl olur da bir Türk kadını; Kendisine insanlık onuruna yaraşır haklar veren Atatürk’e düşman olur? Bunun; “Cehalet” veya “ İnsanlık onuruna sahip olmamak” dışındaki hiç bir açıklaması olamaz.. Anadolu’nun; Çileli,çilekeş kadınına sahip çıkarak, “Ey kahraman Türk kadını,sen yerlerde sürünmeye değil,omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın”diyen, yıllarca sadece tarlada çalışan,çocuk doğuran,evde yemek yapan,söz hakkı olmayan,helede kısır ise veya kız çocuğu doğurmamışsa yada az yaşlandımı üstüne kuma getirilen,horlanan,dışlanan hatta ve hatta ilk nüfus sayımında bile, II.Mahmud dönemi hayvanların sayılıp ne yazık ki kadınlarımızın yok sayıldığı dönemlerden, onları eşit yurttaş konumuna getiren, Avrupa’nın; Bir çok ülkesinden daha önce seçme seçilme haklarını veren, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, beni doğuran anam,ve tüm kadınlarımız adına selam olsun diyorum..
Umutsuzluklar vardı, bıkkınlıklar vardı yaşama dair, Bir evin, bir odasında , bir el tutuyordu sigarayı masanın başında, Ötekiyse balkona çıkıp, İstanbul'a üflüyordu dumanını. Kopamamak neymiş, nikotin kokusunda buluyorlardı bunu. En bağımlılık yapıcı maddeden daha bağlayıcı bir şey vardı hayatta, AŞK! Sevdiğinin tek bir gülüşü uğruna, tüm gece
Üç kurşundur bu sevdam İkisi senlan bana Birinide ayırdım Seni bendan alana
Reklam
Aşk ıslanmaktı boran yağmurlarında şemsiyeni açmadan. En deli kasırgalarla çarpışmaktı korkulara sığınmadan. İnadına direnmekti ayrılığa, Ve yüreğinin götürdüğü yere yürümekti sonu olmayacağını bile bile... Aşk kor ateşlerde yanmaktı közlerine bir damla su dökmeden “kül olacağını bile bile...”
Yüzüme tebessüm noktalandı senin aşkınla...
Ölüler, en iyi anlaştığım kişilerdir çünkü, ne söylersem sözümü kesmeden dinlerler ve arkamdan hiç konuşmazlar...- Hz.Ali
Eski edebiyat Hz.İsa nefeslidir .Cân verir insana ...
Kendi gitti, İsmi bile kalmadı yadigar. Yalnız şu beyit kaldı, Kahve ocağında, el yaz işiyle: 'Ölüm Allah'ın emri, 'Ayrılık olmasaydı. Orhan Veli
Yağmur çiseliyor, korkarak yavaş sesle bir ihanet konuşması gibi. Yağmur çiseliyor, beyaz ve çıplak mürted ayaklarının ıslak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi. Yağmur çiseliyor, Serezin esnaf çarşısında, bir bakırcı dükkanının karşısında Bedreddinim bir ağaca asılı. Yağmur çiseliyor. Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir. Ve yağmurda ıslanan yapraksız bir dalda sallanan şeyhimin çırılçıplak etidir. Yağmur çiseliyor. Serez çarşısı dilsiz, Serez çarşısı kör. Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü. Yağmur çiseliyor. Nazım Hikmet
Reklam
Puşide-i Siyah; Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa ilimiz Yunanlılar tarafından işgal edilmiş.. Belediye binasındaki Türk bayrağı indirilerek Yunan bayrağı çekilmişti.. Osmanlı’nın ve Cumhuriyetin manevi başkenti sayılan Bursa’mızda ve devletin kurucusu Osman Gazi’nin ebedi istiratgahında Yunan bayrağı dalgalanıyordu.. Bu durum TBMM’de görüşülürken
Özletiyor Seni Bu Yağmurlar Burada yağmur yağıyor Aralıksız yağıyor günlerdir Ama sen yine de şemsiyeni Almadan gel ilk otobüsle Buğulanan camlara usulca
Ben seni sevdiğimde
Ben seni sevdiğimde İstanbul'a yağmur yağardı. Sırılsıklam ıslanırdı aşktan herkes. Ben seni sevdiğimde kar yağardı İstanbul'a Sobalı evlerin buğulu camlarına Sevdiğinin baş harflerini kazımışlığı vardı Herkesin en az bir kez. Ben seni sevdiğimde Köprüsü dahi yoktu boğazın Kışın boğaz buz tutar Motorlar çalışmaz Seni görmeye geçemezdim karşıya