Zeynep

Zeynep
@Tozlukitaplar
Filozof yolunda bir öğretmen
Felsefe Grubu Öğretmeni
Kastamonu Üniversitesi -Felsefe
Kocaeli
Gaziantep, 29 Mayıs 1996
113 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Yalnızdım, ama bir kente yürüyen ordu gibiydim.
Reklam
Zeynep tekrar paylaştı.
Hiç olmazsa tek bir insanla, sanki kendi kendimleymişim gibi her şeyi konuşmak istiyorum.
Ceviz Ağacı
Başım köpük köpük bulut İçim dışım deniz Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda Budak budak Şerham şerham ihtiyar bir ceviz Ne sen bunun farkındasın Ne polis farkında

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hiçbir zaman anlamadı insanoğlu. dünya birine kalacak olsaydı Süleyman'a kalırdı. Ölüm satın alınsaydı nemrut tutar alırdı. çıkmadık canlara derman bulurdu, lokman hekim ölmedi mi? bu yüzden hiç korkmadık biz, umudumuz hep allah'tandı. derdimize yüksel dedik, istediğin kadar yüksel! nasıl olsa geçmeyecek misin? zalimlere güçlen dedik, dilediğin kadar güçlen! nasıl olsa düşmeyecek misin? öyle oldu, olacak. bu dünya iyiyle kötünün arasında bir yerde ama günü geldiğinde iyilerden taraf olacak.
Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu. Birinciliği beyaza verdiler." - Özdemir Asaf
Reklam
Platon’un mağara alegorisi
Platon’un Devlet isimli eserinin yedinci kitabında Sokrates tarafından anlatılan Platon’un mağara alegorisinde bir mağaraya zincirlenmiş üç insandan bahsedilir. Bu insanlar yalnızca mağara duvarını ve birbirlerini görebilirler. Doğuştan beri bu halde olan üç insan, duvarda mağara girişinden yansıyan gölgeleri ve yankı yapan sesleri duymaktadırlar. Yani gerçeklik, onlar için yalnızca gölgeler ve yankı seslerdir. Derken bu insanlardan biri zincirini çözer ve kendini mağaranın dışına atar. Yoğun ışık yüzünden geçici körlük yaşadıktan sonra gözü alışarak aslında gördükleri şeylerin yalnızca birer gölgeden ve duydukları seslerin yalnızca yankılardan ibaret olduğunu anlar. Bir akarsu kenarına gidince sudaki yansımasını ve gölgesini görmesi ise her şeyi anlamasını sağlar. Büyük bir hevesle mağaraya dönüp bu durumu anlattığı zaman ise arkadaşları tarafından deli olmakla suçlanır. Onları kurtarmak istediğinde zincirli iki insan onun gibi delirmek istemediklerini söyleyerek mağarada kalmayı sürdürürler. Hatta zincirlerinden kurtulmuş olana saldırmayı bile denerler. Ne kadar anlatırsa anlatsın zincire vurulmuş iki insan bu durumu anlayamaz ve hayatlarını orada sürmeye devam ederler.
“Fakat her şey geçer, her şey unutulur. Kendini bir felaketin içinde kaybetmenin manası yoktur.” Sabahattin Ali
Zeynep tekrar paylaştı.
“Haksızlığa maruz kaldıkça ve bu haksızlık tashih edilmedikçe susmamak hür bir vatandaş sıfatiyle vazifemdir.”
iki kent arasındayım, biri bilmiyor beni, öteki de tanımıyor.
Reklam
Hak, hakikatimin gerektirdiği şeyi bana yerleştirmemiş olsaydı, O’nun meşrebi için bir kazanç ve O’nu bilmeye bir yöneliş kendimde bulamazdım. Böylelikle işin sonunda kendime dönüyorum. Yine bu nedenle, daireyi çizerken pergelin ayağı varlığımın sonuna ulaştığında başlangıç noktasına döner, işin sonu başına bağlanır ve işin ebedi ezeline yönelir. Şu halde sadece sürekli bir varlık ve yerleşik ve sabit bir müşahede vardır. Yol, sadece yaratılmışın görmesi için uzatıldı. Muhyiddin İbn Arabi
Zeynep
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho
8.2/10 · 76,9bin okunma
Geçmiş, hiçbir zaman unutulmuş değildir. Geçmiş, geçmiş bile değildir.
Zeynep
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Tolstoy’un Bisikleti
Tolstoy’un BisikletiUmut Esen
7.8/10 · 123 okunma
Vahşet,gömülmeyi reddeder.Halk arasındaki inanışlar,hikayeleri anlatılana kadar mezarlarında yatmayı reddeden hayaletlerle doludur.
Resim