Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mühendis Hanım

Mühendis Hanım
@Twingirl
Tanımlanabilecek bir şeyin sözcüsü olmak için kendi kendimi yok etme arzusu duymuyorum. Yalnızca yazılmayı bekleyen yazılabilir ile hiç kimsenin anlatmadığı anlatılabiliri iletmek için istiyorum.
Sayfa 169 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Her boşluk boşlukta devam ediyor, ne kadar küçük olursa olsun her uçurum bir başka uçuruma açılıyor, her yar sonsuz bir derinlikle bütünleşiyor.
Sayfa 90 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Yazılı bir dilden sözlük ve dilbilgisi üretmek, cümleleri tekilleştirmek, uyarlamak ya da başka dile çevirmek her zaman olasıdır; oysa ben, gün içinde karşıma çıkan olayların birbirlerini izleyişinde dünyanın benden yana niyetlerini çözmeye çalışıyorum ve nesnelerde gizlenen karanlık imaların ağırlığını sözcüklere dökecek bir sözlük olmadığını bilerek el yordamıyla ilerliyorum.
Sayfa 71 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Öyle günler var ki, gördüğüm her şey bana onlarca anlam yüklüymüş gibi geliyor: Başkalarına aktarmamın, tanımlamamın, sözcüklere dökmemin zor olacağı iletiler salt bu nedenle son derece önemli.
Sayfa 65 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Dünyanın bana bir şeyler söylemek, mesajlar, uyarılar, işaretler yollamak istediğine inanmaya başlıyorum.
Sayfa 65 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bizi dört bir yanımızdan kuşatmış olan yazı dolu bu dünyanın okumamayı öğrenmiş birine nasıl görünebileceğini anlamaya çalışıyorsun. Aynı zamanda Kadın okur ile Erkek okumaz arasında nasıl bir ilişki olabileceğini merak ediyorsun ve onları birlikte tutanın aradaki mesafe olduğunu fark edince kıskanmadan edemiyorsun.
Sayfa 60 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Seni en çok çıldırtan şey, nesnelere ilişkin durumlarda ya da insan eylemlerinde rastlantısalın, yazgısalın, olasının insafına kalmış olmak, senin ya da başkalarının umursamazlığının, üstünkörülüğünün, özensizliğinin kurbanı olmak.
Sayfa 40 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Elbette, insan kitap okumak için en ideal duruşunu asla bulamaz. Bir zamanlar, ayaklı bir rahle karşısında dikilerek kitap okunurmuş. İnsanlar o zaman ayakta durmaya alışkınlarmış. At binmekten yorgun düştüklerinde de bu biçimde dinlenirlermiş.
Sayfa 19 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okudu
Şehirler eskir, eskidikçe de değerlenir. Ama bu eskiyişte zamana bilgece bir meydan okuma, gururunu ve gücünü tarihinden, kendi değerlerinden alma yeteneği bulunmalıdır.
Sayfa 39 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Birbirine ezeli-ebedi düşman olması öğretilmiş iki milleti bir İngiliz masasında birbirini anlar kılan duygunun milliyetini seviyorum. Aynı denizin iki yakasında yaşayan, "Ödemiş kavakları" türküsünü Türkçe ve Yunanca söyleyen, aynı duygularla ağlayan iki milletten hangisi daha az Türk, hangisi daha az Yunanlı?
Sayfa 29 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bana hikayesiyle gelen sözcükleri severim.
Sayfa 14 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Bizim için eski tozludur, kirlidir, aşınmıştır. Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağar. Çünkü nesnenin hatırasının saygı duymayı anlamlı bulmayız, hatırayı zihnimizde taşıyoruzdur, yeter. Bu yüzden yeni evi, yeni eşyayı, yenimahalleyi, yeni şehri severiz. Hemen her şehrimizde adı Yenimahalle olan bir mahalle, adı Yenişehir olan bir semt bulunur. Yıkımlar bizi heyecanlandırır. Şölenlerle kutlarız. Ölçüp biçmediğimiz, tasarlamayı düşünmediğimiz bir gelecek için tarihle dolu olanı yok etmekte tereddüt etmeyiz.
Sayfa 11 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Biz şifahiliği, kılık değiştiren sahte gerçeği severiz. Her aktarmada, gerçek olduğuna inanmak istediğimiz nihai resmi zedeleyecek ayrıntıları soldururuz. Yazıya, hele çoğaltılan yazıya karşı mesafeliyizdir. Vaktiyle kayıt altına alınmış geçmişi geride bir yerde unutmak, yeni bir tarihi yazmak için gerekirse alfabe değiştiririz. Saraya giren bir kilo pul biberin bile kaydının tutulduğu Osmanlı'dan bize kalan, Cumhuriyet tarihi boyunca okunacak vaadiyle hapsedilmiş devasa bir arşiv ve büyük kısmı çarpıtılmış, bozulmuş bir bilgi karmaşısıdır.
Sayfa 10 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Gerçekten, gerçekten bütün insanların her biri bir kelime, her biri bir harf gibidir ve hepsi bir araya gelip ya bir sahifeyi, ya bir kitabı meydana getiriyorlar.
Sayfa 190 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Ah, yaşamak ne tatlı! Her şeye rağmen, her ihtimale, her şüpheye hatta her tecrübeye, her kanaate rağmen yaşamak; kâinatta insanlar için saklı bin türlü zevk ve sevinç imkanlarından avuç dolusu faydalanmak ve kendimizi ezeli ve yanılmaz tabiatın kanunlarına bırakarak devamlı bir yanlış kaynağı olan beynimizin icat ettiği birtakım rahatsız edici ve muzip malihulyalardan(kuruntulardan) kaçmak; her dakikanın kendine mahsus tatlı özünü alıp tortusunu günler selinin akışına bırakmak, bundan daha yüksek hakimlik(hikmet) bundan daha doğru hayat prensipi olabilir mi?
Sayfa 72 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
236 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.