Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hasan Göktürk ERDOĞAN

411 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
112 günde okudu
Reklam
Sinoplu Diogenes'in İskender'e Hitaben Sözü
(İskender) Yarımada üzerinde bir Muhafız birliği ve piyade Yoldaşları ile birlikte bir yere doğru yürüyordu. Güneşte uzanan Diogenes ile karşılaşınca yanındakilerle birlikte durdu ve bir şeye gereksinimi olup olmadığını sordu. Diogenes, "Sağol", diye yanıt verdi, "ama sen ve arkadaşların biraz yana çekilip gölge etmeseniz iyi olur." diye yanıt verdi.
Sayfa 201 - İdea YayıneviKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hintli Bilginlerin İskender'e Sözleri
İskender bunların (Hintli Bilginlerin) kimileri ile açık havada felsefe tartışmak üzere toplandıkları bir çayırda karşılaşır. İskender'i ve ordusunu görünce, bu saygıdeğer insanlar ayakları ile üzerinde durdukları toprağa vurmaktan başka bir şey yapmazlar. İskender çevirmenler aracılığıyla onlara bu eylemlerinin ne demek olduğunu sorar ve şu yanıtı alır: "Ey Kral İskender, her insan ancak üzerinde durduğumuz kadar toprağa iye olabilir. Dur durak bilmeyen biri olmanın dışında, sen de başkaları gibi bir insansın. Kendi başına ve başkalarının başına sorunlar açarak bu dünya üzerinde ülkenden uzaklarda dolanıp durursun. Ama çok geçmeden öleceksin ve o zaman sana bu topraktan yalnızca seni gömmeye yetecek kadarı kalacak."
Sayfa 200 - İdea YayıneviKitabı okudu
İskender'in Hindistan Seferi ve Ordusunun İsyanı
İskender, Ganj nehrini geçip seferine devam etmek istiyordu. Ancak 13 yıl boyunca durdurak bilmeden Hindistan'ın içlerine kadar gelen ordusu ve ardılları (diadokları) artık tükenmiş ve devam edemeyecek haldeydi. Adamlarında vuku bulan rahatsızlık ve umutsuzluk daha ileri gitmeden, subaylarını toplantıya çağırdı ve onlara 13 yıl süren sefer boyunca kazanımlarını, başarılarını ve devamında gelecek olan edinimlerini anlatan bir konuşma yaptı ancak konuşması bittikten sonra beklediği heyecan dolu bakışları ve haykırışların yerine derin bir sessizlikle karşılaştı. Arkadaşlarından kimse bir cevap vermeye cesaret edemedi. Onca yıldan sonra bunu yapacak cesareti kimse bulamadı. Yalnızca Polemokrates'in oğlu Koenos, İskender'den söz istedi ve o ordunun içinde bulunduğu vaziyeti tüm çıplaklığı ile söylemeye cesaret etti. Konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Efendim, eğer başarılı bir insanın başka her şeyin üstünde bilmesi gereken bir şey varsa, o da ne zaman duracağını bilmektir. hiç kuşkusuz, sizin gibi bir komutanla, bizim ordumuz gibi bir ordu ile, hiçbir düşmandan korkmak için hiçbir neden yoktur. Ama anımsayın ki, şans tahmin edilmeyecek bir şeydir, ve geti,rebileceğine karşı hiç kimsenin bir savunması yoktur."
İdea YayıneviKitabı okudu
Reklam
Aetius'un Suikasti
İmparator Valentinianus, dalkavukların dolduruşuna geldi ve tahtından bağırarak sıçradı. Kılıcını çekti ve Aetius'u suçlamaya başladı. Ardından has odabaşı Heraclius ile beraber Aetius'a saldırdı. Aetius'un başına darbeler yağdırdılar ve hem içeride hem dışarıda düşmana karşı çok kahramanca işler yapan adamı (Aetius'u) öldürdüler. (...) (İmparator Valentinianus) Bu eylemin kendisine rahatlık vereceğini zannederek sorunları tahmin etme kabiliyetine sahip birine sordu: "Aetius'un katlini ne de güzel tezgahladım, öyle değil mi dostum?" Diğeri yanıtladı: "Güzel mi çirkin mi orasını bilemem ama şunu anla, sol elini kullanarak sağ elini kestin".
Sayfa 267 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Peçenekler
PeçeneklerAkdes Nimet Kurat
9.6/10 · 11 okunma
75 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.