Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serap Öktem

Serap Öktem
@Usaki
Öğretmen
Lisans
Bartın
23 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Beş çocuk, beş farklı karakter, beş farklı yetiştirilme şekli, beş farklı ebeveyn... Tüm bu saydıklarıma baktığımızda kitabın sadece bir çocuk kitabı olmadığı yorumunu yapabiliriz. Şımartılmış, sınırsız isteklere karşı sınırlandırılmamış evetler, kendi keyfimiz ve işlerimiz için televizyona emanet ettiğimiz çocuklar... Anne, baba olarak çok fazla ders çıkarabileceğimiz güzel bir kitap. Çocukken çok fazla çocuk kitabı okumadım. Şimdi bu ve benzeri kitapları okuyarak hem çocuk oluyorum hem de içindeki mesajları alıp çocuğuma iyi örnek olmam gerekliliğini hisseden bir ebeveyn...
Charlie'nin Çikolata Fabrikası
Charlie'nin Çikolata FabrikasıRoald Dahl · Can Çocuk Yayınları · 200510,6bin okunma
Reklam
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hepimizin sağlıklı yaşamaya dair bildiği ancak uygulamak için çelik gibi iradeye sahip olması gereken bir çağda yaşıyoruz. Market raflarında, lokanta ve kafelerde zararlı dediğimiz rafine şekeri ve trans yağların olmadığı pek az yiyeceğin olduğunu göz önünde bulundurursak işimizin bir hayli zor olduğunu düşünüyorum. Doktorumuz bize çelik gibi irademizin yanında çelik gibi metabolizmamızın ve genç kalmamızın yollarını anlatmış. Klasik zayıflama yollarını eleştirip sürekli kalori hesabına dayalı ve yarı aç yarı tok bir şekilde sağlıklı yaşam tarzı geliştiremeyeceğimizi ifade etmiştir. Bunun yerine otofaji, dengeli ve sağlıklı yiyecekler ve egzersizi tavsiye etmekte. Aylar önce rafine şekerini hayatımdan çıkarmıştım lakin çelik gibi bir iradem olmadığı için iki ay sonra bu kararımı bozmuştum ve bu kitabın ardından tekrar rafine şekeri bırakma kararı aldım umarım bu sefer başarırım. :) Kitapta bir diğer ilgi çekici nokta da modern yaşamla hayatımıza giren üç öğün ve ara öğün alışkanlığına metabolizmamızın uyum sağlamadığı. Üç öğün ve ara öğünleri ile sürekli yemek yiyeceğimiz vakitler ve ne yiyeceğimiz üzerine kurulu bir hayat... Yemek yemenin bizi esaret altına almasına izin vermeyelim. Ben yeni kararlar aldım ve uygulamaya başladım umarım sağlıklı yaşamayı ve etrafımdaki insanlara bu anlamda bilgilendirmeler yapmayı başarırım. Şimdilik oğlum ve eşimle beraber bu kararları uygulamak ve yemek yemenin bizi esareti altına almadığı, ihtiyacımız kadar ve sağlıklı olan yiyeceklerden yediğimiz bir yaşam tarzına kavuşmamız ümidiyle. :)
30 Günde 10 Yıl
30 Günde 10 YılYavuz Yörükoğlu · Hayy Kitap · 20221,190 okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Nasıl yaşamalıyız?" gibi çok önemli bir soruyu her gün kendimize sormalıyız ve bu sorunun cevabını ararken tek boyutlu değerlendirmelerden kaçınıp bedenimizin ve ruhumuzun birbirini karşılıklı olarak etkilediğini göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Özellikle beslenme konusunda çok yanlış uygulamalar yaptığımı ve nedense ruhumuzu etkileyebileceği noktasını bebeğim olana kadar çok da önemsemediğimi fark ettim. Bu kitabı okuma nedenlerimden en önemlisi daha yolun başında çocuğuma sağlıklı bir beslenme rutini oluşturmak ve kendi kötü beslenme rutinimi değiştirmemi sağlayacağına olan inancım. Kitap bana tıbbi olarak birçok bilgi sundu (ya da bu konuda bilgim yetersiz olduğu için bana öyle geldi. Beslenme, sağlık, vücudumuzun sistemlerine hakim olanlar için çok yüzeysel kalabilir.), daha önce hiç yemediğim besinlere yönelik merak uyandırdı, yanlış yaptığım pişirme ve beslenme yöntemlerime dair farkındalık yarattı ve bu konulardaki başka kitapları okumam için heveslendirdi. Bu konulara merakı henüz başlayanlara tavsiye ederim. En önemli eleştirim ise yazarımızın bazı cümleleri çok sık tekrar etmiş olması.
Duygusal Beyin
Duygusal BeyinHüseyin Nazlıkul · Destek Yayınları · 2016220 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Nazım Hikmet memleket, memleket Nazım Hikmet... İçim burkuldu çoğunlukla memleketimizin insan manzaralarını okurken ve memleketimizin en zorlu günlerinde insan kalmanın zorluklarını gördüm bu manzaralarda. İşin garibi her gün insanlarla beraberiz, her gün başka meseleler var dilimizde ama Nazım Hikmet, Yaşar Kemal gibi memleketini, memleket insanını bu kadar güzel tanıyan ve anlatanini okuyamadım, dinleyemedim. Nazım Hikmet ki insan manzaralarını sadece memleketiyle sınırlamamış, diğer ülke insanlarının acılarını yüreğinde duymuş... Okunmalı Nazım Hikmet'in bu güzel destanı.
Memleketimden İnsan Manzaraları
Memleketimden İnsan ManzaralarıNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20116,4bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Cengiz Aytmatov' un birçok kitabını okudum ve okuduklarımdan yola çıkarak şu yorumu yapabilirim: Yazdıklarını okumuyorum kurguladığı olayları, karakterleri, onların başından geçenleri karşılarına geçmiş izliyorum. Kâh duygulanıyorum kâh acaba ne olacak diye heyecanla bekliyorum. Birçok öykü, hikaye okudum ama Cengiz Aytmatov'un eserleri kadar etkileyici olanları çok az. Eserlerinde kendi dönemini çok güzel olaylarla sunması onun eserlerinin sadece bir kurgu olmadığını, 2. Dünya Savaşı, Sovyet rejiminin uygulamaları ve bunların halklar üzerindeki etkilerini çok çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştur. Velhasıl hem bu dönemleri Cengiz Aytmatov'un kaleminden okumak, bilgilenmek hem de karakterlerin acılarına ortak olmak, duygulanmak için okumanızı öneririm. Cengiz Han'a küsen bulutun, kendini efendi, tek hükümdar zanneden herkese küsmeye devam etmesi temennisiyle...
Cengiz Han'a Küsen Bulut
Cengiz Han'a Küsen BulutCengiz Aytmatov · Ötüken · 201415,7bin okunma
Reklam
64 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Şu sıralar oğlumun uyku aralarında Halil Cibran'ın kitaplarını okudum ve ardı ardına okuduğum için sanırım artık hepsi birbirine benzemeye başladı. Halil Cibran'ın en sevdiğim kitabı Ermiş olmaya devam ediyor. Diğerleri Ermiş kitabı tarzinda ve daha basit geldiler bana. Ardı ardına okumam nedeniyle fazla basit gelmeye başlasalar da az sözle derin şeyler ifade edebilme özelliğini göz ardı edemem. Meczup kitabında bir çok hikaye üzerinden nasıl meczup olduğunu anlatmış ve ben en çok Yenilgi yazını beğendim o yazıdan kısa bir alıntı yaparak basit incelememe son vereyim:) " Yenilgi, yenilgim, kıvılcım saçan kılıcım ve kalkanım, Gözlerinde okudum Taç giymenin kölelik olduğunu, Ve anlaşılmanın alçalmak olduğunu, Sahip olmanın bütünlüğe ulaşmak Ve olgun bir meyve gibi düşmek ve tüketilmek Olduğunu okudum gözlerinde."
Meczup
MeczupHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,8bin okunma
182 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Çiçeği burnunda bir anne olarak kitabın bana kazandırdığı en önemli bakış açısı size muhtaç olan bir bebeğin bakımını ve çocuğumuz büyüdükçe karşılaşacağımız problemler ve artan sorumluluklarımıza rağmen kendimizi ihmal etmememiz gerekliliği. Kendimizi ihmal etmemedeki kasıt bencillik yapmak değil kendi mutluluğumuz, sağlığımız, isteklerimizi göz ardı etmememiz. Zira biz sağlıklı, mutlu değilsek çocuğumuza karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmede büyük sıkıntılar yaşayabiliriz. Ancak altındaki etken ister toplumsal ister bireysel olsun bizler anne olunca kendimizi çok yıpratıyoruz, ona iyi bakamamaktan, onu hasta etmekten, kilo aldıramamaktan...:) Liste uzayıp gidiyor. Artık kendine ait bir alanın kalmamış, bundan sonra sadece çocuğun ya da çocukların için var olduğunu,tek amacın onların mutlu ve sağlıklı olması gerekliliği üzerine yoğunlaşmış, kendimizi kendimize ait olmayan bir hayatın ortasına düşmüş buluyoruz. Elbette onlara karşı sorumluluklarımız var ama önce kendimize karşı yapmanız gerekenler var. Kitap isminden de anlaşılacağı gibi bağırmayan, sakin kalarak ebeveyn olmaktan bahsediyor. Bağırmayan Anne Baba Olmak için odak noktamızın değişmesini, öncelikle kendi duygularımızı kontrol edebilme yolunu gösteriyor. Kitap bize yeni bakış açıları sunabilir ancak kendimce olumsuz eleştireceğim kısmı, çok fazla tekrara düşmesi, sürekli gelecek sayfalarda ya da bölümlerde bahsedeceği konuları vurgulaması o an okuduğum sayfaya odaklanmamı engelledi. Olumlu olumsuz bir çok eleştiri yapılabilir, herkes kendince başka anlamlar bulabilir o yüzden okumanızı tavsiye ederim.
Bağırmayan Anne Baba Olmak
Bağırmayan Anne Baba OlmakHal Edward Runkel · Aganta Kitap · 20171,449 okunma
142 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İlk basımı 1956 olan Eşref Saat kitabı, Şevket Rado'nun İstanbul radyosundaki hayata dair, iyi insan olmaya yönelik yaptığı konuşmaların bir kısmı. Radyo konuşmalarının yapıldığı yılları dikkate aldığımızda o yılların sosyolojik yaşantısına dair birçok bilgi edinilebilir. Kadının henüz çalışma hayatında çok az olduğu ve kocasından ev için ya da kendisi için bir ihtiyacı isteme durumunda kocasının "Eşref Saat"ini beklemesini öğütlemesi, erkeklerin eğitim askerlik gibi işlerden dolayı hayata 35'li yaşlarda atıldıkları ve kızların ellerinde örgüleri bu işleri bitiren erkekleri beklemek zorunda olduklarına dair yazıları mevcut. Kitap genel olarak hayatımızda en çok ihtiyacını hissettiğimiz yüce duygulara ve davranışlara dair telkinler ve iyi, çalışkan,kendini bilen, yaşamayı seven bir insan olmamız noklatarında birçok yazardan, şairden, filozoflardan alıntılar yapılarak zenginleştirilmiş.
Eşref Saat
Eşref SaatŞevket Rado · Elips Kitap · 20082,888 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
"Hayatın en iyi kısmının başta, en kötü kısmının da sonda olması ne yazık." Sözünden esinlenip yaşlılıktan bebeklige doğru bir hayatın nasıl olabileceğini dile getirmiş yazar... Bebeklikten yaşlılığa da yaşlılıktan bebeklige doğru da olsa sanırım sona gitmek hiç bir zaman insanı mutlu etmiyor. :)
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
Benjamin Button'ın Tuhaf HikayesiF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,3bin okunma