Bölünürlüğün zorunluluğundan:
Sayılar bölündükçe sonsuzluğa daha yakındır dolayısıyla Bir’e(Allah’a) yaklaşır.
Sayılar sonsuz arttıkçada sonsuzluğa daha da yaklaşır çünkü iki, bire nispetle sonsuza daha yakındır dolayısıyla sayılar arttıkça Bir’e yaklaşır.
“Dünya’daki, bütün görüntülere nispetle”
Özelden-Genele, Genelden-Özele giden iki
aynayı karşı karşıya koyduğumuzda her iki aynada sonsuz görüntü oluşur. Hakikat’e en yakın resim bu iki aynadaki karşılıklı görüntü sonsuzluğudur. Ama bu iki ya da daha fazla aynalara nereden bakılmalıdır ? Bir her yerden bakandır. Allah’a tevessül ettiğimizde afakta ve enfüste olmak üzere ikiye ayrılır. Afakta yolculuk ise madde akıllarına olan yolculuktur. Ama tek taraflı bir gök yolculuğu bu aynalardan sadece bir tanesidir ve onu görebilecek başka aynalara ihtiyaç vardır. Gök yolculuğu da artan sayılar gibidir. Ama kanun olan “Bölünürlüğün” aynası olmadan görülemez. Bir olamaz.
Aynalardan ilhamla
bölünürlüğe olan (“mikroskobik yolculuk”)
kendi başına uzay yolculuğudur.
Uzayın nerede olduğu, hakikatin ne yanda olduğu açık değildir.
sonsuz küçüğe yakın maddenin bilintisi,
sonsuz büyüğe yakın maddenin bilintisini değiştirir.
Köyün tarihinin, ülkenin tarihini değiştirdiği gibi.
Gök yolculuğu olarak adlandırdığımız bugüne kadar bütün olaylar kendisiyle bunun kanıtıdır. Gök yolculuğunda bütün madde ve eylemler madde aklına olan yolculuktan elde edilenlerle gerçekleşmiştir. Bir jet motorun yanması madde aklına olan yolculuklardan bir tanesidir. Vasıtalar da buna vasıta konusunda örnektir. “Deve” nin tanımıdır.
Sizler OL kelimesini; zihninize getirmek istediğiniz zaman nasıl anında gelir, işte Allah da Ol deyince böyle andan içeri oldurandır.
O tohum ekenlerin en hayırlısıdır, yücesidir.
Allah’ın Kit’ab(Dünya) ının içinde böyle yaşarız.
Adam elinde bir bıçak ile camiye girer:
“Ey cemaat içinizde Müslüman olan var mı?” diye bağırır. Herkes susar. Ancak yaşlı bir amca kalkar “Ben varım” der.
Bıçaklı adam amcaya: "Bir dakika dışarı gelir misin?" diyerek koluna girer camiden çıkarlar. Biraz ötede bağlı bir koyunun yanına gidip:
“Amca bu kurbanı kesmeme yardımcı olur musun, İslami, kurallara uygun keselim” der. Amca koyunu kesmeye başlar. Yaşlılık bu ya her taraf kan olur.
Amca: “Oğlum yoruldum camiye git başka birini bul” der. Adam elinde kanlı bıçağı ile camiye girerek bağırır.
“İçinizde başka bir Müslüman var mı ?”
Yaşlı amcayı götürüp kestiğini zanneden cemaat ses çıkarmaz, ama topluca dönüp imama bakarlar.
İmam: “Ne bakıyorsunuz ULANNN, iki rekat namaz kıldırdıkdiye Müslüman mı olduk!” der.
@Zeraya “Terörist” İthal bir kavram zaten. Tanımıyoruz. Herkesin özgüveni düşük olmak zorunda değil. Biz çağ ile eş zamanlı düşünmüyoruz. “Çağdaş“ değiliz. Ezik değiliz. Kelimelere de tapmıyoruz