Vakkas celik (@Vakkasc) 1000Kitap'ta - 1000Kitap

Nihayet 4 seriyi de bitirme fırsatım oldu. İnce memed gibi bir yapıtı benim sözlerim nasıl anlatır bilemiyorum ama bende büyük etkiler bırakan bu seriyi bir kaç cümleyle anlatmak istiyorum. Ah! Canım Memed. O kadar anlıyorum ki seni. O kadar hissettim ki yaşadıklarını. Ne desem az kalır gibi geliyor. Hatceyi öldüren yüzbaşıya kinini, Abdi ağaya olan nefretini ve doymak bilmeyen agalarla olan mucadeleni okurken yenilecegini hiç düşünmedim. Sana yapılanlar nasıl unutulur, ciğerin nasıl soğur inan hiçbir fikrim yok. Düzene baskaldirin, onurlu savaşın, umudun ve iyi olması için verdiğin uğraşlar... Her insanın kendinden bir şeyler bulmasını sağladın. Ne diyo Turgut Uyar: Hiç unutmam, hiç unutmam, hiç unutmam. Hiç unutmayın, İnsan nasıl direnir başka! Hiç untma. Direnişine burdan selamlarımı yolluyorum. Cumhuriyetin ilk yıllarının getirmiş olduğu düzensizlik, ağaların toprak kazanma savaşı ve sonucunda halkın ekmeğe muhtaç kalması... Ne değişti geçen yüzyıl boyunca. Ağalar patron,köylüler işçi olmadı mı? Yine bir yerlerde patronlar çok kazansın diye köylülerin zeytinleri sökülmedi mi. Karadeniz'de ormanlar talan edilmedi mi birileri için. Abdi ağalar ve Arif saimler ölmedi şekil degistirdi. Peki ince memedler? İnce memed bizleriz sevgili okuyucular. Kimse ince memed nerde diye sormasın. Merak eden varsa sorsun kendine; ince memed mi var içinde yoksa Murtaza Ağa'nın marabasi mi? Son olarak: Abdiler, murtazalar, Arif saimler hep olacak sevgili okur. Kendimize şunu soralım; bu kötülere karşı hepimiz birer ince memed olabilecek miyiz? Bir düşünün derim. Kitapla kalın...