Dünyanın dibine düşüyorum. Ölemiyorum, kalamıyorum, düşüyorum. Müthiş bir yalnızlık ve kalbime saplanan bir acı hissettim. Bu sadece Umut'un yokluğunun acısı değildi, gençliğimin geçip gitmisliginin, hayatımın boşunalığının acısıydı. Ne oluyor yaşıyorum da? Neye yariyor geçen bu yıllar ve ne bekliyordum ki zaten hayattan? Hayatım ne olduğunu ve nerede bulunacağımı bilmediğim bir arzunun gölgesini kovalayarak geçti.