Bugüne dek parsayı toplayan hep kentsoylu sınıf olmuştu, hem de öyle bir açgözlülükle ki, zavallı işçiye sıyırmak üzere tabağın dibi bile kalmıyordu. Gören Tanrı aşkına söylesindi! Emekçiler yüz yıldır hızla artan zenginlik ve rahatlıktan paylarını alabilmişler miydi? Hadi bakalım, özgürsünüz artık diyerek bir köşeye atmışlardı zavallıları: Evet, açlıktan ölme özgürlüğüne sahiptiler, onlar da bol bol kullanıyorlardı bu özgürlüğü. Seçildikten sonra gidip göbeğini şişiren, yoksulları eski pabucundan bile az düşünen ensesi kalınlara oy vermek kimsenin karnını doyurmuyordu. Hayır, hayır, bu iş böyle sürüp gidemezdi, yasalar yoluyla, kimsenin burnunu kanatmadan, dostça bir anlaşmaya vararak mı olurdu, yoksa her şeyi yakıp yıkarak, birbirlerini yiyerek, vahşice mi, mutlaka bir çözüm yolu bulmak gerekiyordu.
Sayfa 148 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Artık bir çocuk olmadığımı biliyordum, ama bir 'yetişkin' de değildim.
Çocukluğun neşe dolu kayıtsızlığı ve yetişkinliğin bilinçlendirici acısı ve hayal kırıklığı arasında asılı duruyordum. Daha önceki gibi umursamaz ve mutlu olmak istiyordum. Ama çocukluğun bittiğini biliyordum.
Nietzsche haklı: İçinde bulunduğumuz o minicik konuma, yaşamımızın tümü üzerinden, tüm bir ırkın yaşamının, bilincin evriminin üzerinden baktığımızda tabii ki o taşıdığı önemi birden yitiriyor.
"Kitap okumak şunun için güzeldir: Senden asırlar önce yaşamış biri senin de içini kemiren genellikle ifade edemediğin duyguları tarif etmiştir bir yerlerde. Varlığından haberdar olmayan birinin senin gibi sıkıntı çekmiş olduğunu görmek rahatlatır. Anlarsın yalnız değilsindir."
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CqGQ-kdoRUQ
Hangimizin içinde bizi bizden uzaklara sürükleyen bir şeytan yok ki?
Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak her yaşa uygun harika kitaplar önerdim. Kitap önerisi alabilmek için yorumlar