Bu kitap, Hz. Mevlânâ'nın "Attâr yedi aşk şehrini dolaştı, bizse hâlâ bir küçük sokağın başındayız!" diyerek övdüğü bir İslâm sûfî-şairinin şaheseridir. Bu eser, yine Hz. Mevlâna'nın, "Ben söz söylemede Şeyh Attâr'ın kulu kölesiyim! Ey dost, her ne söyledimse onu Attâr'dan duymuşum!" dediği bir üstadın kaleminden çıkmadır.
Gülşen-i Râz'ın yazarı Şebüsterî, "Yüzlerce yıl geçer de Attâr gibi bir şair gelmez!" der. Hüsn-ü Aşk'ın yazarı, dâhî şairimiz Şeyh Galib de ilhamını Hz.Attâr'dan aldığını söyler. Hz. Attâr'ın Batı dillerinin hemen hemen hepsine defalarca
tercüme edilen, dünyanın pek çok diline aktarılan ve bütün insanlığa seslenen bu eseri, herkesi etkileyen kendine özgü çok çarpıcı bir özelliğe sahiptir. Dünyanın seçkin aydınlarının sık sık göz atmak ihtiyacı duydukları bir başucu kitabıdır. Maneviyat, ruhaniyet ve dâhî uhuvvet isteyenlerin mutlaka okumasını öneriyorum.