Seni ayracı kurutulmuş güller olan
kitapların kokusunda seveceğim.
Hep bir günah gibi teni soğuk
olan bir kadının mutsuzluğunda .
Zira sen!
Bir kadına dokunmaktan çok daha güzeldin.
Bu yüzden elim eline değmedi .
Ve hiç sevişmedik biz.
Kendime tuzaklar kuruyor gözleri hep
aklında olan beynime denizi anlatıyorum.
Atı alan Üsküdar’ı geçmiyor tabi, Olsun…
Ramak kalmış unutulmuşluğuna hissediyorum,
Madem öyle…
Kırılmış bir sesle yüreğime tahakküm eden gözlerini
Tezkeresini yıldızlardan almış bir gökyüzünün mavisine
karışmış umutları da götür, tutukluk yapan yağmurları da .
Otağında açlığın sancısıyla kırılan bünyesi zayıf çocukları
Tahsildarı kıtlık olan mevsimleri anlat.
Belki sesin iyi gelir taksiratı ağır bulutlara.
Kim bilir belki de yalnızlığı filizlenir ahbabı karanlıklarımın.
Haktan bir emirmiş gibi aç karna içilmiş
bir şarap tadında olan gözlerin ermişlerden
olan güzelliğinle olurda ürperir üşürsen
yolları kalbime sapa uzaklara gitme.
Kal…
Ben tövbe ederim yerine.
Tanrı tanır beni günahlarımdan