Söylentilere göre Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf' u 3 cilt olacak şekilde planlamış ama öldürüldüğü için roman ilk cildinde kala kalmış. Zaten kitabı okurken cevapsız bırakılan sorulardan ve özellikle ucu açık bırakılan olay örgüsünden, kitabın ikinci bir cildinin olması gerektiğini siz de tadıyorsunuz.
Evdeki hesabın çarşıya uymaması misali hayatla da hesaplarımız çoğu zaman uyuşmayabiliyor. Nitekim Ali'yi bizden alan talihsiz olay da, bunun en acı örneği. Sabahattin Ali yaşasa Yusuf' un başından daha neler geçerdi bilemeyiz ama Yusuf bir dağ başına geçip Ali' nin "Dağlar" şiirini belli belirsiz mırıldanabilirdi:
Başım dağ saçlarım kardır,
Deli rüzgârlarım vardır,
Ovalar bana çok dardır,
Benim meskenim dağlardır.
Şehirler bana bir tuzak,
İnsan sohbetleri yasak,
Uzak olun benden, uzak,
Benim meskenim dağlardır.
---
Yarimi ellere verin;
Sevdamı yellere verin;
Elleri bana gönderin:
Benim meskenim dağlardır.
