Aşağılıyor, bizzat kendini aşağılıyorsun ruhum! Kendini onurlandıracağın zaman gelip geçiyor. Çünkü herkesin tek bir yaşamı vardır ve seninki hemen hemen tamamlandı; kendine saygı duyan biri değil, diğer insanların ruhlarında kendi mutluluğunu arayan birisin.
Dar görüşlü Artabanus yakın ufukta o kadar çok şey görür ki karmaşıklığın kendisi düşmandır. İleri görüşlü Xerxes, yalnızca hırsların fırsat olduğu uzak bir ufuk görür: Yolu aydınlatan basitliktir. Artabanus
fikrini değiştirmeye devam eder. Onun için sapışları ve dönüşleri -tıpkı Odysseus’unkiler gibi - eve geri dönmesini sağlamalıdır. Xerxes ise Hellespont’u geçmesiyle Akhilleus’a dönüşecektir. Geleceğin onun kahramanlıklarıyla ilgili anlatacağı hikayelerden başka vatanı olmayacaktır.
Berlin, entelektüel açıdan silinmez olmanın en iyi iki yolunu bulmuştu. Birincisi Delphik olmaktır, kahinlerin her zaman bildiği bir süreç. İkincisi, Ezopik olmaktır:Fikirlerinizi hayvanlara dönüştürün ve onları ölümsüzlüğe kavuşturun.
Xerxes, yalnızca büyük şeylere kalkışanları “tanrının şimşekle çarptığını”, buna karşın küçüklerin “tanrıyı harekete geçirecek kadar kaşındırmadığını” görmüyor mu?
“Eğer her şeyi hesaba katacak olursan […] asla bir şey yapamazsın. Cesur bir kalbe sahip olmak ve bize dehşet veren korkuların yarısına olsun katlanmak, tüm korkuları [hesaplamaktan] ve hiçbir acı çekmemekten daha iyidir… Büyük şeyler, büyük tehlikelerle kazanılır.”
“İnsan sadece ekmekle yaşayamaz” (Matta4:4); doğrudur. Güzellikle, edebiyatla, sanatla yaşarız. İlahiyle bir bağımız olmadan yaşayamayız ve güzellik ilahidir, çünkü yokluğunda hayat çok kısa, çok kasvetli ve çok trajiktir.
Kuralları izlemek bu aynı kuralların amacını baltalamıyorsa kuralları izleyin; baltalıyorsa ahlaki olduğu konusunda üzerinde anlaşılmış olana aykırı davranma riski alın.