Şeyda yemez

Çok mu yalnızdım? Öyleyse bile, bunu kendim kalabilmek için göze almış olmalıydım. Ama işte, insan bazı bedelleri ömür boyu ödemek istemiyor. Tek başına bir şey değil, kendinden büyük bir şeyin parçası olmak istiyor bazen. Ummanın damlası, başağın buğdayı, ağacın dalı, hatta dalın çıtırtısı...Çareyi kainatın sırrında değil, kendi gibi bir başka ben'in yamacında arıyor. Ufacık bir yakınlık uğruna, canını sıkacak, kalbini kıracak, kendini değişmeye zorlayıp hayatını büsbütün karartacak birilerini istiyor o zaman yanında. Gidip kanlı bir sunağa uzanıyor. İçinde yıllanmış cefakar, vefakar ben'i, uzak bir ihtimalden fazlası olmayan şaibeli bir biz hayaline kurban etmekten çekinmiyor. İlle de başka oyunbaz istiyor küçük, kederki oyununa. Çünkü insan denen illet, bütün o fiyakasının ardında, vurulmayı bekleyen sakat bir at yalnızlığına nöbet tutuyor. Evrendeki en hacimli kalabalığı, yalnızlıkyan gebermek üzere olan insanlar oluşturuyor.
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
İnsanlar sokağa çıkmayı özgürlük sayıyor. Geri dönecek yerleri olmasın da göreyim.
"ama başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Başka insanların çoğunluğunun düşüncelerinden bağımsız hareket eden tek şey insanın vicdanıdır."
Sayfa 138Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Çünkü biz insanlar böyleyizdir. Önemli konularda nazik, düşünceli hatta merhametli, planlarımızı yaparken cesur ve atılgınızdır, ancak başkası söz konusuysa, o kişinin yardımımıza muhtaç olduğunu bilsek bile aramızdaki o ince çizgiyi aşmaya karar vermekte güçlük çekeriz, cesaretimiz kırılır, aciz kalırız. Ancah herkes bilir ki, yardım çağrısında bulunmayan bir insana yardım etmekten daha zor bir şey yoktur, çünkü yardım dilenmiyorsa mutlaka son bir şey vardır: Israr edip incitmememiz gereken gururudur bu."
"Aşk...Bu öyle bir kuvetti ki bütün diğer kuvvetler, onun elinde adi bir oyuncak olmaktan kurtulamaz; insanlığın bütün kanunları bile onun önünde hükümsüz kalırdı."
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam