Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Yunus
Yunus
@YunusK
94 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Cennet yazarın;
Özgür İnsan
Özgürlük Yolu
Özgürlük Fantezisi
Özgürlük Çatışması
Özgürlük Zamanı
5'lemesinin son kitabı olmakla beraber yayımlanan ilk kitabı (bildiğim kadarıyla).
Özgürlük, zaman, evren, insan olma kavramlarını zamanımızın karar verme, özgür hareket etme, özgür düşünme gibi kavramlarına etrafında dusundurucu bir anlatimla 12 bölüm halinde okuyucuya ulaştırmış Şeref EFE.
Özgürlük irade zaman ve evren hakkında okuyanların seveceğini düşünüyorum.
Kahramanımız Anahura 2030'larda özgürlük kavramı etrafında yeniden sekillenen ve dünyanın yeni gözdesi haline gelen Nauruda teknolojik bir deney esnasında geçirdiği bir kaza sonrasi 2078 yılında bir anlaşmayla baris ortamına kavuşan farklı alemde bulur. İnsanlarla karşılaşır ama onlar artık insani özelliklerini yitirmiş yalnızca bedenen varlıklarını devam ettiren serbestlerdir. Ve tanrilasan insanlarla karşılaşır ama onlar da artık insani özelliklerini yitirmiş telepatik varliklardir...
Anahura'nin kendine bir yol çizmesi gerekecektir. Serbestlere mi katılacak tanrılara mi?
Keyifli okumalar.
Kapalıçarşı Yolculuğu
Kapalıçarşı'ya girdiğinizde nasıl da büyülü atmosferi her yanından farklı bir nağmeyle çağırır. İşte Fuat SEVİMAY da okuyucuyu o atmosfere ortak ediyor derinlikli hoşsohbet anlatımıyla. Fatih Sultan döneminden başlıyorsunuz da bugüne gelene kadar yazarla karşılıklı konuşurmuş rahatlık ve samimiyetinde akıp gidiyor.
Aklınıza acabalar gelecek, geldiği yerde Fuat SEVİMAY müdahale edip "yahu yok be kardeşim olur mu öyle şey ben de falandan duyduydum çok da seeetmemek lazim" bazen de "birader işim gücüm var sen de amma meraklisin herşeyi benden bekleme çok istersen biraz da araştır bul hayde" kabilinden çıkışlarıyla hiç bi soru işareti bırakmayacak merak etmeyin :)
Bu Kapalıçarşı'da neler yok ki...
Fuat SEVİMAY kendine has bi kurgu oluşturmuş, bu anlatı yolculuğuna eşlik etmekten keyif duyacaginizi umuyorum.
Keyif almaz beğenmezseniz kitabı okudum bitti derken farklı bı tarzda değerlendirmesini de yazarla yapacaksiniz o arada bı yolunu bulup söyleyinverin kendine :)
Keyifli okumalar.
Kitabı bir sahafta Fatma Aliye Hanım'ın Muhadderat kitabını ararken, dükkan sahibinin; gençler bu ara bunu çok okuyor demesi üzerine bi bakayım tarzı nasıl görmek isterim demem uzerine aldım. Hem de Muhadderat 8 lira bahsi geçen kitaba 12 lira vererek.
Şimdi gelelim kitaba, edebi tat yok kadinlari küçümseme ufacık bı kız çocuğuna, kahramanın kendi kızına "orosp." ibarelerini kullanacak kadar cukurlasma var.
Gençlerin tertemiz eserler varken bu yalnızca sövme sayma ve moruq, s.ktir, vb. Kelimelerini kullanarak edebiyat yaptığını zanneden zamanın sanatcilarina ait isimleri ciklet gibi lafu guzaflari için karalamalaeinda kullanması tamamiyle igrendirdi.
Okumayiniz demiyorum, okuyunuz nasıl eserleri tavsiye etmememiz edebiyat nasıl berbat edilir kısmını görmek için bilginiz olsun.
Değeri olan başka eserleri hatırlayarak kıymetlerini arttirmaniz dileklerimle.
Okur Takip Önerileri
Sevdalarin EYLUL'u
Eylül... Bilir misiniz artık çiçeklerin neşeli rayihalarını yavaşca mateme bırakıp boyunlarını bükerek kışa hazırlandıkları Eylül'ü. İnsan da böyle değil midir? Önce içinde bir tohum alışılmışlıkla sevgiyle yoğrulur ve çıtırtısını ruhunuzun derinliklerinde hissedeceğiniz bir kıprayışla çatyayıvrerir. Peki ya sonra... Eğer o sevgi tohum çatlamasını sağlayan ruhun imbiğinden geçip gelen gıdasını almaya devam ettikçe, filizlenir ve tutunacak bir ruh eşi aramaya başlar. İşte burada filizlenmeye başlayan sevgi tomurcuğu yanlış bir ruh eşine tutumuşsa, tutunuverirse, imkansız bir ruh eşine tutunacak olursa, bir sarmaşığın küçük bir ağaç gövdesini sıkıp boğması içindeki hayat enerjisini emmesi gibi bu sevgi filizi de AŞK sarmaşığı olarak her iki ruhu da bitip tükenmeden bırakmayacaktır.
Eserimizin müellifi Mehmed Rauf Bey ilk psikolojik roman örneği olmasına rağmen duygu durumları olarak yukarıda bahsettiğim iki imkansız ruhun aşkını konu edinmiş. Konu olarak dar bi alanda geçse de edebi akış ve tahlilerdeki enfes sanat bu açığı fazlasıyla kapatacaktır.
Severek, ruhunuzda tohumlar filizlendirerek okuyasınız...
Aslinda yasaminizin bu evresine kadar surekli yakindiginiz hayat standartlarindan ya da cevrenizden, bir turlu planli-programli calismadiginizdan islerinizi surekli yarim biraktiginizdan mi yakiniyorsunuz? Belki de bu nasil calismanizin daha etkili olacagini ya da hayat paradoksunda hamlelerinizi nasil yaparsaniz cozume daha rahat ulasirsinizi bilmediginizden kaynaklaniyor olamaz mi? Tum bunlar kitabi okuyana kadar pek makul ve mantikli gelmeyebilir ancak kitabi okuduktan sonra yasayarak ve aydinlanarak hak vereceginize inancim tam.
Her donemde basucunda olmasi gerekenlerden, basvurulmasi gerekenlerden.
Ufkunuzu genisletmesi dilegiyle...
Bir toplum icerisinde sosyal duzenin kapitalist duzen hakimiyetini ele gecirmeye calisan ve bunu da ellerindeki toprak ve parayi silah olarak kullanarak yapan bankalar ile bunlarin emirlerine ibrik tutan lokal gruplarin kendi hallerinde yasayan kendi yaginda kavrulan, uzamayan da kisalmayan da aileleri bir umit pesinde nasil yollara dusurulerek bozuldugunu anlatan muhtesem bir eser.
Yeriniz yurdunuzdan gocmek zorunda kalirsaniz artik yeni duzende ayakta kalmak zorunda ve o duzene uygun yasam stratejileri gelirstirmek zorunda kalirsiniz.
Yasam tenis oyununa benzemez mi zaten gelen topun durumuna gore en uygun pozizyonu alarak karsilik veririsiniz hayata...
Keyfinizi kacirmadan okuyasiniz...
Kimin Davasi ? Hangi Adalet Sisteminde Davalik?
KAFKA'nin "DAVA"si...
Uzerinde kafa yorulacak ve sorgulanacak kadar cok nokta var ki nereden baslasam karar vermekte gucluk cekmiyor degilim...
Eseri 2016 yilinda okumustum lakin anlam da verememistim acikcasi. 4 yillik surec icerisinde belki 5 kez tekrar okumak icin baslamama ragmen sonunu getiremeden kitaptan sogudum adeta tiksindim. Karmasasindan savruklugundan muphemliginden kisacasi hic bir nedene baglanmayan konusundan ve paranoyasindan...
Son denemem ve bitirmeyi basarmamdan sonra eser hakkinda sunlari dusunuyorum;
Eser konu olarak iki temelde degerlendirecek olursam;
1. Bakis acisi bir ideolojiye sahip oldugunu iddia Eden ancak bu ideoloji/dunya gorusu/DAVA sina sahip cikmayan birisi eger bir gun hukuk sistemi ile karaiya karsiya gelirse neler yasayabilir.
2. Bakis acisi ise her turlu alengirin isledigi kimin elinin kimin cebinde olmadigi kotu bir Adalet sisteminin var oldugu bir yerde masum bir kisi kazara bu dongu icerisine girerse Sonu nasil bitebilir?
Eser her iki bakimdan da icine dusulecek rezaleti, kasveti ve iticiligi ortaya koymakta ve hissettirmekte gayet basarili.
Esaret Dusuncelerde
Esaret Dusuncelerde
Itilaf devletlerine karsi Milli mucadeleye girisildigi donemde Osmanli Pasalarindan Selim Pasa'nin oglu olarak Avrupada bulunan Osmanli Vatandasi Kamil Bey ve kucuk kizi Ayse ve Ayse'den daha cocukca bir saf kalbe sahip olan esi Nermin ile birlikte Osmanli in savasa dahil oldugunu Ispanyada bir dostunun satosunda haber alir almaz kacak gocek memlekete geri doner. Ancak memleket eski memleket degildir her yani dostane siritislarinin altinda nesterden keskin ve daima bogmak parcalamak icin firsat kollayan canavarlarin disleri gorunen itilaf kuvvetlerinin subaylari ve casuslari ile dolusmustur.
Eserde Vatanina bir safiyane soylu olarak donen ve doner donmezde entrikalarlar ve maddi zorluklarin penceaine dusen Kamil Bey'in Milli mucadelenin cephe gerisindeki saflara katilisini ve hayata karsi acemi cirak misali deneyimsiz kaldigi noktalarda nasil pes etmeyip dersler cikararak mucadele ettigini inisli cikisli hadiseler etrafinda bulacaksiniz.
Uclemenin ilk kitabi olan eser rahat bir dil ve Olay orgusuyle hem zamanin tarihi dokusunu aktariyor hem de sizi edebi keyif almaktan geri birakmiyor.
Keyifle okunasi...
Sherlock Degil Osman Sabri ;)
Bir yerde cinayet varsa cogu zaman bu arka planda cozulmesi gereken bir gizem orgusunu de beraberinde getirir. Cunku "Insan tabiatinda kasit yoktur, emniyet vardir" kaidesinin bozulmasi oyle anlik ortaya cikan cikabilecek durumun uzerinde, kin nefret, cekememe, hasimlik besleme, intikam duygusu gibi seytani duygularin pesinden ortaya cikacaktir.
Hasili edebiyatimizin ilk polisiye ornegi olan Esrari Cinayãt romaninda Ahmet Mithat Efendi Istanbul bogazinin Karadenize cikisinda yer alan Oreke Tasi denen bir adacik uzerinde islenen bir cinayet ve sonrasinda gelisen olaylari konu edinerek ortaya cikardigi eserde oyle guzel islemis ki konuyu hem Turk Edebiyatina yeni bir turun girizgahini yapmis hem de zamane halkin okurken bilinclenmesini Gaye edinerek araya cesitli alanlarda eserde gectigi anda kisa kisa aydinlatici bilgilere yer vermis. Hasili ortaya, kucuk molalar iceren konu butunlugu ve surukleyicilik bakimindan zamanin sartlarinin da ifade ve inceden elestirel dille ikaz edildigi degme polisiye romancilarina tas cikartacak bir eser meydana cikmis.
Keyifle ve ibret nazariyla okunasi...
Eserlerin Arkasindaki Dosto...
Stefan ZWEIG kaleminden cikan Dostoyevski ve eserlerine ait bu usta isi biyografi ve eser elestirisi kitabinda herseyden daha cok "ESRIME" kelimesi ile karsilacaginizi garanti edebilirim. Bu hassas kelime secimiyle de Mine BALI yi de ayrica tebrik etmek isterim, sayesinde bir kelimeye daha asina oldum.
Eseri Dostoyevski sadece Rus bir yazar degil ayni zamanda bir emekciydi diyebilmek icin ayni zamanda vatansizdi kismini bilebilmek icin eserlerindeki o hoyrat inis cikislarin nedeninin saglik acisindan yasadigi gelgitlerin icinde gizli oldugunu gorebilmek ve herseyden ote Dostoyevskiyi bir insan olarak yazar olarak cagiyla kiyaslayabilmek icin okumak gerek hatta hususi incelemek gerek diyorum.
Hayretle okuyasiniz keyifle bilgilenesiniz :)
Kurk Mantolu Madonna
Ilk goruste diye bi tabir vardir ya hani, iste ben de entellektuel bir kanaat onderinin masasinda kitabi ilk gordugumde isminde kalbî bir cekicilik hissetmekle beraber okuyana da yogun vaktinde bu cagdas eserlere mesai ayirmasi sebebiyle verdigim kiymet ziyadelesmisti. Oysa eserin yalnizca kapagini gormustum ve icerigi ile
Uygar Toplumun Nisanesi: Giyotin...
Suc ve Ceza, suc varsa muhakkak karsiliginda caydirici bir cezasi da olmali hem de ibretlik olmali ve caydirmali peki nasil bir ceza; ac kalmamak icin kacakcilik yapani herkese ibret olsun diye ic bir gizun gormedigi hic bir kulagin isitmedigi bir tenhada seher vakti sallandirivermek gibi mi mesela. Ya da bu karar kimden cikacak soyler misiniz
Gabriel Garcia MARQUEZ'in Santiago NASAR isimli kisinin bir cinayete kurban gidisi ve cevresinin bile isteye bu cinayete goz yumusunu farkli bakis acilariyla betimledigi eserinin yapisi ve anlatimi kronolojik sirali olmadigi icin bana biraz karisik gelse de kahve, iki kahve arasi okunasi bir yapit.
Keyifle okuyasiniz.
Kesfedilecek Cok Sey Var
Bir nefeslik hacmi icerisine oyle guzel noktalarda oyle yerinde tespitlerde bulunmus ki Hilmi YAVUZ size yasadigi donem ve oncesine dair bakmasini bilirseniz gelecege dair bir aci sunuyor. Kendi Kisisel fikirlerinin Yani sira alintilarla ve atiflarla bazende Ince gondermeleriyle makale tadinda bir deneme kitabi.
Sunu da soylemesem olmaz gunumuz kose yazariyim diye gecinip sabah uyandim ropdosembirim uzerimdeyken kahvemi yudumlayip alalade biseyler karaladim tazinda yazan bi cok sozde gazeteci makale yazarindan daha harbi ve ciddiyetli ve okunasi basliklar kaleme almis :)
Keyifle okuyasiniz.
Olume Direnis Hayata Tutunus
Buyulu gerceklik denince akla gelen ilk isim olan Gabriel Garcia MARQUEZ in eseri olmasi hasebiyle buyuk heyecanla basladigim kucuk hikaye aslinda bir roportajin kitaplastirilmasiymis.
Eserde heyecan ve size dusen kurgulama kismina cok yer ayrilmadan Kisisel bir gozlem ve gerceklikle oldukca acik anlatilan bir 10 gunluk deniz mucadelesi mevcut.
Bekledigimi bulamamakla beraber kucuk bosluklarda sikmadan kendini okutacak bir eser.
Keyifli okumalar, kitapla kalin, esen kalin.
