Her şeyin bitmesini isteyecek kadar şiddetli acılar hissettiğim anlar oldu. Ama geriye çekilip baktığımda,onlar yalnızca ışığı vurgulayan birer gölgeydi.
Umut ve mutluluk aynı değildir. Umutlu olmak için mutlu olmanız gerekmez. Daha çok geleceğin bilinmezliğini ve o geleceğin bugünden daha iyi olabilecek versiyonları olduğunu kabul etmeniz gerekir. Umut,en temelinde,olasılıkların kabulüdür.
Bir şeyler elimizden alındığında,geride kalan şeyler daha değerli olur. Yalnızca görünürlükleri değil,yoğunlukları da artar. Genişlik azaldıkça,derinlik artar.
İnsan sınırsızken mutlu değildir, sınırlarının ne olduğunun bilincindeyken mutludur.
İnsan sınırsız bilgiyle zihnini doldurduğunda kıymetli olmaz, ihtiyacı olan bilgiye ulaşarak onu işlevsel biçimde kullanmaya başladığında değer katar kendine.
Sadelik çok güçlüdür. Basit olan,yalın olan, anlaşılır olan,sade olan hep daha zordur ve hep daha değerlidir. Yüksek bir zekanın ve yüksek bir gelişmişliğin göstergesidir çünkü... Basit yaşamak,güçlü bir irade, sağlıklı bir zeka,özgüven, kültür ve olgunluk gerektirir. Basit yaşamakla ucuz yaşamayı birbirine karıştırmamak lazım tabii... Günümüzde kavramların artık iyice birbirine girdiğini düşünürsek basitlikle ucuzluğun aynı şeylermiş gibi algılanması ihtimali doğar maalesef.