○
Sizi tutan bir şey var, bir korku, bir zaaf, öfkenizi ifade etmenizi engelliyor. Bunun yerine yufka yürekliliğinizden gurur duyuyorsunuz. Zorunlulukla yaptığınız şeyleri erdeme dönüştürmeye çalışıyorsunuz. Duygularınızı derinlere gömüyor ve sonra da hınç hissedemediğiniz için kendinizi azizlere benzetiyorsunuz. Anlayışla yaklaşan doktor rolünü unutuyorsunuz; siz o rolün kendisi oluyorsunuz, kendinizi öfkelenemeyecek kadar iyi birisi gibi görüyorsunuz.
○
299
○
Rahipler! Onlar etkilemenin sırlarını iyi bilirler! İlahilerle sizi idare eder, göğe yükselen kuleleri ve kubbeleriyle bizi bodur bırakırlar; boyun eğme arzusunu kamçılar, doğaüstü kılavuzlar, ölümden korunma, hatta ölümsüzlük vaat ederler. Ama bir de aldıkları bedele bakın; din köleliği; zayıfa karşı hürmet; hareketsizlik; bedene karşı, zevke karşı, bu dünyaya karşı nefret. Hayır, bu tür bir yatıştırma yolunu, bu insanlık dışı yöntemi kullanamayız! Aklımızın gücünü keskinleştirmek için daha iyi yollar bulmalıyız.
○
○
İnsanları etkilemek için akılcılığı bir kenara bırakıp daha aşağı düzeydeki becerileri kullanırsak, elimize geçenin daha değersiz ve daha aşağı düzeyde bir insan olacağıdır.
○
○
Evrensel bakış her zaman trajedinin etkisini dağıtır. Yeterince yükseğe tırmanabilirsek , o trajedinin artık trajik görünmediği bir yüksekliğe de erişebiliriz.
○
○
"Tabii acı çekeceksin, görmenin bedelidir bu .Tabii için korkuyla dolacak, yaşamak demek tehlike içinde olmak demektir. Büyümek zordur!!"
diye haykırmıştı.
"SEN BİR İNEK DEĞİLSİN,BEN DE GEVİŞGETİRENLERİN HAVARİSİ DEĞİLİM!"
○