Esma’nın eli Tanios’a sıcak ve bir kuş gövdesi kadar ürpertili geldi. Bir gün yuvasından düştüğünü gördüğü ve avcuna aldığı o yavru kuş gibi...Yabancı bir elde bulunmaktan ürkek ama terk edilmemiş olduğu için de güvenli...
Sen iste
Emrinde
Kahramanlarım...
Kurşun askerlerim...
Oyuncaklarım...
Seni üzerlerse haber ver bana
Ben senin kapında nöbet beklerim
Çünkü ben severken çocuk gibiyim
youtu.be/skErT2LASK0
"Günlerce yağmurda,
günlerce karda,
günlerce rüzgar esti
erzurum'da,zara'da.
bir sıcak sen kaldın içimde.
o gün bu gün
dünya bir yana
sen bir yana
dünyalar senden yana"
Arif Damar
CYine akşam oldu,
yalnızlık omuzlarıma çivisini çaktı yine,
uzaklık aynı gerçi,
heryerdeyken olan uzaklığın pek değişmedi,
yine akşam oldu orda olduğu gibi,
görebiliyorum seni burdan da,
aynısıydı ordayken de,
uzaklıktan korkmuyorum belki de,
orada da aynıydı uzaklık gerçi
donuklaşmış oldu artık bu,
bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi,
galiba ben baştan kaybetmişim,
belki de ben baştan kazanmışım, insanlık kaybetmiş..."
Sezai Karakoç
Hayatın Uçurumlarıdır
"Gül yaprağı düşer kimi kez
dal uykularının yüzüne gün ışığı
kuş cıvıltıları sarar bütün dünyayı
ve bir sevinç dolar yüreğine apansız
uzanıp bütün pencereleri aşmak
merhaba demek ister güneşe
"Bana yorgun, yoksul akşamlar verdin
sevincinde uzadı boynum hep o bilinmez yere
dinmeyen yağmurlardı, bir bulut kesimiydi dudakların
sen mi götürdün, yoksa ben nasıl geldim o bilinmez yere
bir duman bulutuydun sen, bana isyan verdin
tenimde silinmez izler bırakarak, nehirlere nakşolmuş izler
sen değil, senden bana kalanlar mıydı sevdiğim
kokusuna sürdüğün yerlerimde şimdi, nehirlere nakşolmuş izler
son kuşlar döker kanatlarını, bana kanatlar verdin
dilsiz sözler, her biri biraz daha yalnızlığım
ve şimdi uçurumlar sığarken iki öpüş arasına
sensiz ben kime gitsem, biraz daha yalnızlığım"
Orhan Alkaya
"Şu anda istanbul’da olmak isterdim.
mihrabat korusunun dar yollarında seninle
yan yana,yana yana yürümek...
bir de martıların kanatlarından seyretmek istanbul’u.
bir de sen olacaktın yanımda adamım.
bakarken çamlıca´dan mehtaba,
dinleyecektik en güzel aşk şarkılarını.
ve ben senin gözlerinde kaybolurken,
seni seviyorum diye haykıracaktım marmara´ya
şimdi yanımdasın belki ama,
ne mihrabat korusunun dar yollarında,
seninle yan yana,yana yana
yürüyebildik...
ne de bakabildik çamlıca’dan mehtaba
ne de dinleyebildik en güzel aşk şarkılarını
sadece kaybolabildim gözlerinde ama
seni seviyorum diye haykıramadım marmara’ya..."
Özdemir Asaf