Esma’nın eli Tanios’a sıcak ve bir kuş gövdesi kadar ürpertili geldi. Bir gün yuvasından düştüğünü gördüğü ve avcuna aldığı o yavru kuş gibi...Yabancı bir elde bulunmaktan ürkek ama terk edilmemiş olduğu için de güvenli...
Annelik, insanın fiziksel yanına aitti, hayvanlarla paylaştığı tek şeydi, babalık-ruhsallık ilkesi ise, yalnızca erkeğe aitti. Burada o (erkek), dünyasal bağları kırıyor ve gözlerini göğün daha yüksek katlarına çeviriyordu.
Belki de...Belki de hepsi sevdiğimiz erkekler, sevdiğimiz kadınlardır dedim. Belki kutsal ruh aslında insan ruhudur,hepsi bu! Belki tüm insanların kocaman tek bir ruhu var. Hepsi onun bir parçası...
İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile...Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana herşeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz. Kış günü sokağa atılmış üç günlük kedi yavrusu gibi kendimi zavallı hissediyorum.
Sayfa 88 - İçimiz, kendi meleğimiz; içimiz kendi şeytanımız...Aynı anda ikisi birden ve hatta daha birçokları olabilen okyanuslarla dolu içimiz...
Sezgi metodunu kullanmakla anlayış alanımızı genişletebilir ve insani ilerlemeler için sağlam bir temel hazırlayabiliriz. Sezgi, eşyaya bakışta zekanın görüşüne karşı çıkmaz; zekadan faydalanır, ona sağlamlık verir ve yeni bir temel inşa eder. Sezgi, bilgimizi teslim almış, birleştirmiş ve derinleştirmiştir.
Ben özlüyorsam uzaktan
Ve yaşıyorsam
Sen benim parçamsın
Ben senin parçan
Ve hala
Kafamı bozuyorsan:
Demek istediğim şu ki hani
"Seviyorum seni"
Bilirsin ki
"Kalp kalbe karşıdır"
Sevgilim.
"sen sen ol" dedim
"verme hiçbişeyi isteksizine
verme hiçbir şeyi layık olmayana
define meraklısı
çıkarır kıymeti toprak altından
kıymetini anlamayana -versen de-
lazımlık yapar altundan!"
"Ne olursa olsun o bendeki madeni işleyecek sarraf"
Kendini işlenmeye değer gören her insanda olduğu gibi başkasının sarraflığından rahatsızlık duymadı. Kendindeki kıymetin şuuru...