"Siz arıysanız şayet
Bal toplayın çiçekten
Sinekseniz eğer
Gübreye konun yine
İşte küçük bir imtihan!
'Ama' dediler 'şey' dediler
Kendilerini gösterdiler"
Eğer yöneten, yönetimini sürdürmeyi istiyorsa, gerçeklik duyusunu bozmalıdır. Kendisinin yanlış yapmayacağına inanmak ve geçmişteki yanlışlardan ders almak, yönetmenin sırrıdır.
Kuşkusuz, kişisel mülk anlamındaki zenginliğin eşit olarak paylaşıldığı, kuvvetin ise ayrıcalıklı, sınırlı bir zümrenin elinde olduğu bir toplumu düşlemek olasıydı; ama uygulamada, böyle bir toplumun sarsılması uzun sürmezdi. Çünkü rahat ve geleceğe olan güvence herkese sağlandığı zaman, yoksulluk nedeniyle gelişemeyen insan kitleleri okuma-yazma öğrenerek kendileri için düşünmeyi başarabilecekler; bu aşamayı geçirdikten sonra er geç ayrıcalıklı sınıfın gereksizliğini kavrayarak ondan kurtulacaklardı. Uzun dönemde, hiyerarşik toplum; ancak yoksulluk ve bilgisizlik üzerine kurulu olduğu sürece var olabilirdi.
Allah'ı daha çok duyuyordu içinde seveliberi. Ama "Kendiliğinden"i istediğini, Allah'dan başka
"Kendiliğinden" olmadığını anlamadan sevgisine yardım istemiyor, yardımla sevilmek istemiyordu.
Pişman değilim.
Bir daha dünyaya
gelsem aynı hayatı,
daha ustaca ve korkusuz yaşarım.
Ama bu sefer seni
tanımakta gecikmem!
“İlk işim o olur”
Ahmed Arif
Anılar biriktikçe sisleniyor aşklarda
Yitiriliyor serüven duygusu ki o zaman
Şeytanımı koluma takıp gitmeliyim
Yeni bir cehennem kurmalıyım kendime
Kalbim bağışlanmayacak birşey yap
Katlanma kendine ve bu dünyaya
Geri ver ne kalmışsa sende, umutların dahil
Hiçlik, o sezdiren keder
Buydu senin payın
Duyumsa sülfürün yarışını
Seni vur ,seni bekleme, seni tarihsiz kıl
Bir kartala parçalat seni kayalara zincirleyerek
Kurbanla kurban eden bilinmiyor tarihe bakarsan
Bir efsaneydi yaşamak, sende bilmiyorsun bunu
Medyomdu kimya bir senfoninin diliydi belki
Yeni cehennemler kurmuştuk bilinebilir şeylerden
Sözünü tut artık, seni tarihsiz kıl
Ve katlanma bu dünyaya ey kalbim