Kendimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. Unutmak mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı, gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesine, mutlak hiçliğe gömülebilseydim, varlığıını artık hissedemez
olacağım noktaya varsaydım, bir mürekkep damlasında, bir musiki ahenginde ya da renkli bir ışında erir giderdim ve sonunda dalgalar ve şekiller öyle büyüderdi ki, hissedilemezin içinde silinir, yok olurlardı. O zaman dileğime kavuşurdum.