"Felaket yağarken Azrail, keder ve acı dolu bir ölüm maskesine bürünen yüzünü görüş penceresinden çevirdi ve sanki yıllar ötesinden, uzayın ötesinden kalp atışlarını duyuyormuşum gibi hissedip olmak istediği adamdan ne kadar uzaklaştığını anladım."
"Hayat bir dağdır, Volga. Zorlu, dik ve buzla kaplı. Onu yerinden kıpırdatmaya çalışsan bir yere varamazsın. Başkasına yardım etmeye çalışırsan sende onlarla aşağıyı boylarsın. Kendi adımlarına odaklan, böylelikle hiç değilse tepeye vurabilirsin."
Muzip bir gülümsemeyle bana döndü. "Bazen ufaklık, dünyaların seni biraz kaçık sanması en iyisidir." Göz kırptı. "Yanına kar bıraktıkları şeyler ilham verici."
"Üç milyar insanın nefes almak için birbirinin tepesinde bağırıp çağırdığı bir uyduda ancak iğrenç derecede zengin olanlar yer israfı yapacak güce sahipti."
Şimdi hayali yayılmışken acaba hayalini görse tanır mıydı diye merak etti. Sonra, bir şeyi daha merak etti; bugün kendisi ölecek olsa kendi hayatının yankısını tanır mıydı?