Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatih

"Yarayla alay eder, yaralanmamış olan. Bak nasıl da sararıp soluvermiş Tanrıça kederden Sen ondan çok daha güzelsin diye. Kıskandığı için vazgeç ona bağlılıktan, Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi, Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan: Biz dönünceye dek siz parıldayın, diye. Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde; Utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı, Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı. Öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte, Gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı. Bak, nasıl da dayamış yanağını eline! Ah, eline giydiği eldiven olaydım da Dokunaydım yanağına."
Reklam
Mutluluğun % 50 si genetik yapı ile belirlenir, %10 u çevre şartları tarafından %40'ı ise kendi davranışlarınız tarafından belirlenir.
Yeni bir iş, yeni bir ev, şehir değişikliği, evlilik bir süre için mutluluğumuz artırıyor fakat bu artışı sürekli hissetmiyoruz. Bir süre yeni şartlara psikolojik olarak uyum sağlıyor ve eski halimize dönüyoruz. Bu uyum sadece zevk aldığımız şeylerle de sınırlı kalmıyor.. Aynı uyum süreci sayesinde acı deneyimlerin etkisinden de bir süre sonra kurtuluyoruz.
Yapamam, yaptı. Unutamam, unuttu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mutluluk
Bilim insanları paranın mutluluk üzerindeki etkisini beklenenin aksine az olmasını iki nedene bağlıyor: insanların değişen şartlara olağanüstü düzeyde uyum gösterme yeteneği ve mutluluğun göreceli olması.
Sayfa 46
Aristoteles, hatalı bir şekilde, beyni kansız, damarsız ve dokunulduğunda soğuk olduğu hissedilen bir organ olarak tanimladı. Biraz da bu soğukluk hissinden ve beynin yüzeyinin boğumlu olmasından dolayı, beyni kalbin soğumasını sağlayan bir soğutucu olarak tanımlamıştı.
Reklam
Eski Misır'da vücudun en önemli organın beyin değil kalp olduğuna inanılıyordu. Onlara göre kalp iyilik ve kötülüklerin de kaynağıydı. Bu nedenle ölen birisinin kalbi kuş tüyü ile tartlir ve kişinin iyilik ve kötülüğünün derecesi belirlenmeye çalışılırdı.
Bir akıl çağının kafirliği. Doğruyu görür ve onaylar, ama yanlışı yaparım..."
Dr. Brodsky
Sonra Dr. Brodsky dedi ki: " Sınırlamak her zaman güçtür. Dünya bir bütündür, hayat bir bütündür. En hoş ve harika eylemler biraz şiddet içerir... Örneğin, sevişme eylemi; örneğin, müzik. Şansını denemelisin evlat. Şimdiye kadar seçme şansı tamamen sende oldu."
Sayfa 102
Vagon 4
Gözlerin uzaklara dalardı seninle her konuştuğumda ve anladım ki dünyada bir başka kalbin yüzeyine ayak basabilmek Çin'e gitmekten daha zordu ve insan senin Mağrur sesinle buluşunca Ay'a adım atmak istiyordu.
Sayfa 42 - Ezgi özsan
İstasyon Mektubu
Kendi doğrularını, kendi öğretilerini, kendi önceliklerini sizin yolunuza taş diye öze özene dizenleri sessizce oyunlarınızdan eleyiniz.
Sayfa 42 - Ezgi özsan
Reklam
İstasyon Mektubu
Trende bir oyundu bu, bildiğimiz bir oyun, aşk oyunu diyorlar adına... Kapı sonunda kapanır. Oyuna ki şerler devam edeceğinizi belirlerken kalbinin elleriyle arkasına saklayanları, dolabına kaldırıp yola yüreği olmadan devam edenleri oyunlarınızdan eleyiniz. Geriye ne kalıyorsa o...
Sayfa 40 - Ezgi özsan
İstasyon Mektubu
Geçmişini geleceğine taşıyanların arasında toz olmadan bağışlayın onları ve oyununuzdan şefkatle eleyin...
Sayfa 42 - Ezgi Özsan
Kayıp Cevaplar
Eşiğe defalarca gelmişse bir yolcu ve o kapı hiç çalınmamışsa, kimi suçlayabilirsin? Evrilmişse o çiçekler pervazda, pervasızca yanına gelip ona dokunmayan teni anlayabilir misin?
Sayfa 47 - Sidal Yurt
Kayıp Cevaplar
Hasret yakın, sen uzaksın ve biliyorum, pişmanlık daha beter hüzünden.
Sayfa 47 - Sidal Yurt
Aşk, ilk ya da son; parçalasa da, bölse de, yüceltse de, büyütse de; susuzluğunu giderende... Yüzündeki çizgilere, gözlerinin hikáyesine değende. Bir yerlerde, yine ne zaman olacağını bilmediğin bir lahzada illaki senin gibi seven biri var. Illaki.
Sayfa 19
6,2bin öğeden 6,2bin ile 6,2bin arasındakiler gösteriliyor.