Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

melike

Çünkü tohum olmanın kaderindedir karanlık. Büyüyebilmek için gömülmek gerekir.
Reklam
İlk defa dedim sesim çıksın. Rüyalarımdaki gibi sessiz çığlıklar atmak yerine sesim ilk defa duyulsun istedim. Bir kereliğine de olsa ben geveze olayım istedim.
Sayfa 240Kitabı okudu
İşte böyle hoş anların, mutlu zamanların düşlerde, hayallerde bile kıyılarında dolaşıp da denizlerine girememek var ya o kahrediyordu beni.
Sayfa 238Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sonra bir başkası geliyordu. Sen hiç yükseklik korkusu olan bir kuş gördün mü, diye soruyordu. Arkasında tan ağarırken paslı bir televizyon antenine tünemiş, titreyen, tüyleri sabah ayazında uçuşurken bir türlü kanat çırpıp uçmaya cesaret edemeyen ürkek bir kuşa rastladın mı hiç sen? İşte umut da böyle bir şeydir. Özgür bıraksan da uçup kaçamaz. Kuşluk vakti kuşları gibi mahmur olur, diyordu.
Sayfa 115Kitabı okudu
Küçük cam fanuslar görüyordum düşlerimde. İçlerine umutlarımı koyuyordum. Umut havadan hafiftir, uçar; fanusların ağzını kapamazsan kaçar, diyordu düşlerimde biri. Ben de öyle yapıyordum ellerimi sıkıca kapatıyordum.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Sonuçta kimse kendisi için yaşamıyordu. Hepimiz dayatılan hayatları seçimimizmiş gibi yaşıyorduk.
Biliyor musu­nuz kuşlar neden hep gidiyor?" "Neden?" "Geri dönebilmek için."
Sayfa 386Kitabı okudu
Çok istenen bir şey gerçekleşmeye yüz tuttuğunda yaşanan panik, onca hazırlığa rağmen hazırlık­sız yakalanma hissi ve ondan boşalacak yere ne konacağını bile­meme hali. Bu da bitti, ee şimdi?
Sayfa 348Kitabı okudu
Tamam, çocukken, hatta gençken, arada bir kendi cenazemi ha­yal edip kimlerin benim için ağlayacağını düşündüğüm olmuş­tur. Ama o, ölmek değil, sevilmek isteğiydi.
Sayfa 325Kitabı okudu
Ancak ölmeye yaklaş­tıkça güzelleşebilmesi, herhalde hayatın nüktedan numarala­rından biriydi.
Sayfa 322Kitabı okudu
Reklam
İnsan, dünyayla kurduğu rabıtayı kendi ihtiyaçları üzerin­den anlamlandırıp neyin lüzumlu, neyin lüzumsuz, neyin za­rif, neyin kaba, neyin akıllıca, neyin aptalca olduğunu öyle sap­tıyordu. Oysa dünya elbette hiçbirimizin etrafında dönmüyor­du.
Sayfa 314Kitabı okudu
Direksiyon başındakiler hedefe ben­den önce varacaklardı muhakkak. Ama benim gördüklerimi gö­remeyecek, düşünme fırsatı bulduklarımı düşünemeyecek, vel­hasıl süratlerinden başları dönerken hayatlarının direksiyonu­na geçme kudretini edinemeyeceklerdi. Öte yandan uygar dün­yada hayata tutunabilmek için lazım olan da buydu belki. Gör­memek ve düşünmemek.
Sayfa 313Kitabı okudu
O gece, o korkunç gece, eğer dönseydi Kader, başka bir hayatım olur muydu acaba benim de? Yoksa bütün elbiseleri her koşulda aynı mı biçerdim sırf kumaşım bu diye?
Sayfa 266Kitabı okudu
Herkes elinde ne varsa onu veriyordu işte birbirine. Kimi selamını, kimi yemeğini, kimi neşesini.
Sayfa 265Kitabı okudu
Bir yerin yaralandığında tabii ki sa­bah akşam orayı düşünmeyeceksin. Ama yaralanmamış gibi davranma­ya, incinmiş yerin üstüne abanmaya devam edersen de sızına yeni sızılar eklersin.
Sayfa 172Kitabı okudu
255 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.