"Savaş, insanlığın kaybolan cennetidir." Demişti İranlı bir general. Savaşın kaybolup kaybolmadığını veya cennet olup olmadığını geçelim. Fakat muhtemelen o general bu cümleyle; savaşın insanın limitlerini zorlayıp kırıp geçtiğini, insan aklı ve bedenini en zor sınavlardan geçirip hayatları boyunca unutamayacakları bir ders verdiğini
Allah insanları haksızlıklarından ötürü yakalayacak olsaydı, yeryüzünde canlı bırakmazdı. Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler. Süreleri dolunca onu ne bir saat geciktirebilirler ne de öne alabilirler.”(Nahl, 16/61) “İnsanların elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde fesat çıkar; Allah da belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmını böylece kendilerine tattırır.”(Rûm, 30/41)
“Herbirini günahı sebebiyle yakaladık; kimine taşlar savuran rüzgârlar gönderdik, kimini bir çığlık yok etti, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Onlara, Allah zulmetmiyordu, fakat onlar kendilerine yazık ediyorlardı.”(Ankebût, 29/40)
Nedir şimdi bu ? Doğal afetlerin Tanrı veya Tanrıların cezası olduğu fikrinin 2020 yılında vücut bulmuş hali mi ? Öyle bir başlık atmışsınız ki yorum yazmadan duramadım, depremi coğrafi konuma mal edeceğiz tabiki.
Evet, kişisel bir şey demedim sana ama çok içerlenmişsin.Kuran okumuş olman güzel, kabın yeterince geniş olsaydı bu iletiyi yazmazdın zaten ve evrenin bütün sırlarını kuranda aramazdın.