Derviş Orhan

Derviş Orhan
@_Kalender_
Sükut gibi münzevi, çığlık gibi hür !
İnşaat Mühendisi
Lisans
İzmir
İstanbul, 25 Mayıs
42 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Konular
"Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg'u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç görebilir mi!"
Sayfa 21 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı. Oysa Uzun İhsan Efendi, Dünya'nın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. Her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı. Kuran'ın kendisi peygamberin dünyayı nasıl okuduğuna bir örnekti ve onun ardında giden herkes, dünyayı onun gibi okuyup şahadetlerini yazmalı ve bunları başkalarına aktarmalıydı. Dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi. Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu dünyanın şahidi olmaktı.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Senin o güzel, parlak yaşamında hiçbir şey değişmeyecek... Ölümüm nedeniyle üzülmeyeceksin... bu beni teselli ediyor, sevgilim.
Seni suçlamıyorum, seni olduğun gibi, ateşli ve unutkan, tamamen kendini veren ve sadık olmayan biri olarak seviyorum, seni geçmişte nasıldıysan ve şimdi nasılsan öyle seviyorum.
bir kadının yüzü bir erkek için inanılmaz değişkendir; çünkü o yüz, çoğu zaman kah bir tutkunun, kah bir çocuksuluğun, kah bir yorgunluğun aynasıdır yalnızca ve tıpkı aynadaki görüntü gibi kayar gider, öyle ki bir adam bir kadının yüzünü kolayca unutabilir, çünkü kadının yaşı ışık ve gölgeler gibi değiştirir yüzünü ve giysiler de her defasında kadını başka türlü gösterir. Kaderine boyun eğenler gerçek anlamda bilge kişilerdir.
Reklam
150 öğeden 1 ile 6 arasındakiler gösteriliyor.