Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kayle

"Bizler sağ olduğumuz sürece edebiyen cihad etmek üzere Muhammed'e bey'at etmiş kimseleriz."
Reklam
O, bize neyi takdir ettiyse onu yaratır. Ve neyi takdir edersede o bizim için hayırdır.
Her şey onu terk etmişti, yalnızlık bütün şiddetiyle içine girmişti ve onun son gücünü yıkmıştı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kaybolmuşluğun dehşet verici duygusu, titreyerek yükseliyordu içinde.
Ben sosyal hırslı biri değilim, evet, ben bunu bir onur olarak görüyorum, bu dönemde köleliğe karşı çıkmış olmamı.
Reklam
Sanki alışkın olduğu geniş yaşamı yıkılıyor ve çarpan yüreğini daraltıyordu.
Berâ bin Azib radıyallahu anh şöyle dedi: "Nebi sallallahu aleyhi ve sellemi yatsı namazında "ve't-tini ve'z-zeytuni" sûresini okurken dinledim. Ben ondan daha güzel sesli birini duymadım." Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir.
İman, pratik hayattan yoksun kuru bir iddiadan ibaret soyut birşey değildir. Bilakis onun varlığına delalet eden göstergeleri vardır.
Yeryüzunü ancak iman ve salih amel sahibi mu'minler imar ederler.İnsanlık ancak Kur'an nizamının hakim olduğu bir toplumda huzur bulur.
Reklam
Yahut (o kâfirlerin duygu, düşünce ve davranışları) engin bir denizdeki yoğun karanlıklar gibidir; (öyle bir deniz) ki, onu dalga üstüne dalga kapıyor; üstünde de bulut... Birbiri üstüne karanlıklar.... İnsan, elini çıkarıp uzatsa, neredeyse onu dahi göremez. Bir kimseye Allah nûr vermemişse, artık o kimsenin aydınlıktan nasibi yoktur. Duygularına ve inançlarına, fikir ve zihniyetlerine, diğer söz ve işlerine gelince onlar, derin bir denizdeki yoğun karanlıklara benzer ki onu dalga üstüne dalga daha üstünden de bir bulut kaplar. Nur üstüne nurun tam zıddına olarak birbiri üstüne karanlıklar. Öyle ki yeterli bir nur işareti görmek şöyle dursun elini çıkardığı zaman onu bile göremez. O karanlıkta çırpınır, şuraya buraya saldırır. Fakat uzattığı kendi elini bile görmesi ihtimali yoktur. Nerede kaldı ki, dışarıdan bir gerçeği görsün de neye elini uzattığını bilsin. Gerçekte kâfirler küfür taassubu içinde öyle boğulur, öyle bocalar. Hiçbir hakkı kabul etmemek için inadında öyle ısrar eder ki ne halt ettiğinin farkına varmaz.
İman, insanın hayatına ve bu hayat süresince sarf ettiği gayretlere, yapmış olduğu işlere bir mana ve değer katan yegâne âmildir.
Rasulullah (sav) buyurdu ki: "- Gözlerin zinası bakmaktır, - Dilin zinası konuşmaktır, - Elin zinası dokunmaktır, her nefis arzu eder ve iştahlanır. Fert ise ya yalanlar ya da doğrular." İmam Nevevi (rh) bu hadisin şerhinde şunları söylüyor: "Burada mecazi bir zina vardır. Bu zina ya haram bakışla, yahut zi naya götürecek şeyleri dinlemekle, yahut yabancı birisine dokunmak yada öpmekle, yahut ayaklarla zina etmek için yürümekle, yahut yabancılarla haram olan konuşmalar yapmakla, yahut kalp ile düşünmekle işlenir. İşte bütün bunlar mecazi zinanın çeşitleridir."
Mushafa bakmak bile arzû edilen bir ibadettir.
1.220 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.