İnsanın kendien doğru yapmadığı hiçbir yolculuk, yolculuk değildir.
Ne yol yoldur ne de yolcu yolcudur. Hiçbir kaçış insanı tamama erdirmez.
İnsan kendinden ne kadar kaçarsa kaçsın, yine kendine mahkûmdur.
İnsanın çıkabileceği tek yol kendi zihni, tek yolcu kendisi ve varacağı tek yer kendi içidir.
Bunun dışındaki tüm yollar; yepyeni bir dünyaya doğru açılan bir yelken değil, insanın kendinden kaçışıdır sadece. Ama bu da ne mümkün?
Gittiği her yere kafasını götüren insan, kendinden ne kadar kaçabilir? Ancak kafasını geride bırakabilirse bu mümkündür.
Korkmamalı insan kendinden ve yalnızlığından. Zihninin dile gelmesi, ancak kulağının kendisinde olmasıyla mümkündür. Başkasının hizmetine sunulan kulakların, kendi zihninin seslerini duyması ne mümkün?
Kuru gürültüye teslim olmuş kulaklar, sessiz mırıltıyı duyabilir mi?
Karanlıktan korkar insan, hele ki kendini tanımayan insan, en çok kendi karanlığından korkar. Ama kendi karanlığından korkanı başkasının ışığı ne kadar aydınlatabilir?