" Olasılıklar yerine, sadece yapılan işin, yaşanılan sevginin değil, yiğitçe göğüslenen acılar dahil olmak üzere, geçmişimin gerçeklikleri de var. Bu acılar kıskançlık uyandırmasa bile hayatımda en çok gurur duyduğum şeylerdir. "
Eğer yüz binlerce insan, yaşamın anlamına ilişkin çok az şey vaat eden bir kitaba yöneliyorsa, bu, insanların iliklerinde hissettikleri kavurucu bir sorun demektir.
İhsan Oktay Anar ile tanıştığım kitap oldu. Çok karşıma çıkan çok önerilen bu kitabı sonunda okuma fırsatı bulabildim. Fakat okurken anlamakta zorlandım. Belki de bunun sebebi İ. O. Anar'ın kalemine alışık olmayışımdır. Gelgelim kitap birbirine ustaca bağlanan farklı hikayelerden oluşuyor. Yer yer sıkıldığım noktalar olsa da genel olarak kitabı beğendim. Üstelik etkileyici bir sona bağlandığını söyleyebilirim. Kitabı okurken etkilenmesem de bitirdiğim de en çok etkilendiğim şeyin kitabın özünü oluşturan "düşüncelerden ibaret olmak" fikri oldu. Biz gerçekten var mıyız? Yoksa her birimiz bir diğerinin düşü ya da düşüncesinden mi ibaretiz? Ya sadece bir düşün içindeysek..?