Aşkı arttıkça arttı ve bir melankolik ruh halini diğeri izledi, ta ki kız artık buna daha fazla katlanamayarak hasta düşene kadar, göz göre göre, güneşin altındaki kar gibi günden güne eriyordu.
Utancın arıtılması.- İnsanlar kirli bir şeyi düşündükleri için utanmazlar, birisinin kendilerinin bu kirli düşüncelere sahip olabildiklerine inandığını düşündüklerinden utanırlar.
Kkasik Japon edebiyatı. Sınırın güneyinde güneşin batısında. Nedense kitabın adı çok ilgimi çekti ve okumaya başladım. İlk etapta bir ergenin ilk flörtlerini okuyacağımı düşünüp sıkılganlık göstermiştim ama sonrasında yıllar nedense çok hızlı geçti. Baş karakter Hacimi’nin yaşamını geçirdiği evreleri anlatıyor kitap. İçeriğe girmeyi değil de sadece bende bıraktığı etkiyi anlatmayı sevdiğim için içerik hakkında yine detay vermeyeceğim merak edenler arka kapağı okuyabilirler. Kitapta muğlak çok fazla yer vardı bu yüzden klasik japon edebiyatı dedim. Bunun haricinde güzel anlardan söz etse de acılı bir aşk okumayı pek sevmiyorum. Fark ediyorum ki acıyı çeken kişiyle kendimi özdeşleştiriyorum. Burada aslında çok bahsetmek istiyorum son kısımdan ama spoiler vermek istemediğim için konuşmayacağım. Bazı okurlar müstehcen kısımların çok olduğunu, rahatsız olduklarını dile getirmişler. Beni rahatsız etmedi tabi ki ama müstehcen içerikten çok rahatsız olacak insanlar için gerçekten de biraz fazlaydı bu kısımlar. Okuyacak olursanız bu kısımları bilip okumanız önemli ama dediğim gibi beni rahatsız etmedi pek.
Kitap ortalama bir kitap okunur mu yani okunabilir de okumazsanız da çok şey kaybetmezsiniz.