Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zehra Sözer

Zehra Sözer
@___papirus___
Bizi eyleme geçiren, ödülün ele geçmesi değil, yarattığı bek­lentidir.
Reklam
Kısa vadede, cazip unsura üstün gelmeyi seçebiliriz. Uzun vadede ise içinde yaşadığımız ortamın ürününe dönüşürüz. Daha açıkça ifade etmek gerekirse, olum­ suz bir ortamda olumlu alışkanlıklara tutarlı bir şekilde bağlı kalabilen kimseyi görmedim.
Psikolog Carl Jung'un dediği gibi: "Siz bilinçsiz olanı bilinçli hale getirene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirmeye devam eder ve siz buna kader dersiniz."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Alışkanlıklarınızı değiştirmekte sıkıntı çekiyorsanız sorun siz değilsinizdir. Sorun sistemdir. Kötü alışkanlıklar sadece siz de­ğişmek istemediğiniz için değil, değişim yolunda yanlış sistemi benimsediğiniz için de tekrarlanır.
Bence tarihte ilk kez kadın konuşmuş olabilir ve kurduğu cümle de muhtemelen "konuşmamız lazım" idi
Reklam
Günümüzde ırkçı bir terim olarak kullanılan "kafatasçılık" kavramının ortaya çıkışı da frenolojiye dayanmaktadır. …Örneğin 1910 yılında ünlü Alman frenolog MJ Bayerthal, çevresi 52-53 cm'den küçük kafatasına sahip birinin asla profesör cerrah olamayacağını hatta 52 cm'den küçük olanların ciddi düşünsel faaliyette bile bulunamayacağını belirtmişti. Bayerthal'e göre çevresi 50,5 cm'den daha küçük kafatasına sahip kişiler ise normal bir insan olarak kabul edilmemeliydi.
Bazen saklanır insan, saklanır, yakalanmamak için gizlenir, burnunun ucunu bile göstermeye korkar; yerini belli etmez, çünkü önyargı kol geziyordur, çünkü yeryüzünde başka şey kalmamış gibi, herkesin arasından seni bulup şamataya alırlar
Sayfa 102Kitabı okudu
Bütün aşklar küllenir, bütün babalar ölür, bütün hikayeler biter. Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür.
Sayfa 221Kitabı okudu
Sabah ya da akşam, cuma ya da cumartesi hiç farketmiyordu, öyle ya da böyle, değişen hiçbir ley yoktu hayatında! Acı bir an bile doluk aldırmadan eziyete devam ediyordu;yaşamın dönmemecesine geçip gittiğini bilmedine karşın yaşama duygusu içinde varlığını hep sürdürüyordu; hayatının tek gerçeğine dönüşen, o korkunç ölüm duygusu ve o malum yalan olduğu gibi duruyordu.
Yalnızlık kurşun geçirmez. Dostluk, aşk, aile geçirmez. Hiçbir şey geçirmez. Dışarıdan sokmadığı gibi içeriden de çıkartmaz.
Sayfa 148
Reklam
İyi hissetmenin nasıl bir şey olduğunu bilmediğim için iyileşip iyileşmediğimi anlayamıyordum…
Sayfa 106
Annem bilemezdi dünyanın sonunu doğurduğunu…
Sayfa 105
Başımı sudan çıkarırsam kurşun yerim. Suda kalırsam, boğulurum. Ölüm ile ölüm arasındayım.
Sayfa 442 - AlfaKitabı okudu
"Ve en büyük acının kendininkinin olduğunu düşünüyorsun. Dünyadan haberi olmayan bütün geri zekalılar gibi. Ölmesine çeyrek kalmış, herkesi yaşadığına pişman etmeye çalışan, sağlıklı oldukları için suçluluk duymalarını isteyen hastalıklı, yaşlı bir kadın gibisin."
Sayfa 38
Şüphe, oyuncak mı gerçek mi, boş mu dolu mu olduğunu kestiremediğiniz, sağa sola bakınan bir tabanca gibidir.
Sayfa 281Kitabı okudu
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.