İnsanlar, kralları insanların yararı için başa getirdiler, kralların yararı için değil… Kralın en kutsal görevi,kendininkinden önce halkın mutluluğunu düşünmektir. Zorbalığa başvuran bir kralın,tahtta oturmaya hakkı yoktur: “Yurttaşların kin bağladığı, hor gördüğü bir kral; halkı ezerek, soyarak,dilenci durumuna düşürerek tahtında tutunabilecekse, bıraksın kırallığı, insin gitsin tahtından… Halkın acıları, iniltileri ortasında keyif sürmek, krallık değil zindan bekçiliği demektir.”
Alışkanlıklarınızı değiştirmekte sıkıntı çekiyorsanız sorun siz değilsinizdir. Sorun sistemdir. Kötü alışkanlıklar sadece siz değişmek istemediğiniz için değil, değişim yolunda yanlış sistemi benimsediğiniz için de tekrarlanır.
Günümüzde ırkçı bir terim olarak kullanılan "kafatasçılık" kavramının ortaya çıkışı da frenolojiye dayanmaktadır.
…Örneğin 1910 yılında ünlü Alman frenolog MJ Bayerthal, çevresi 52-53 cm'den küçük kafatasına sahip birinin asla profesör cerrah olamayacağını hatta 52 cm'den küçük olanların ciddi düşünsel faaliyette bile bulunamayacağını belirtmişti. Bayerthal'e göre çevresi 50,5 cm'den daha küçük kafatasına sahip kişiler ise normal bir insan
olarak kabul edilmemeliydi.
Bazen saklanır insan, saklanır, yakalanmamak için gizlenir, burnunun ucunu bile göstermeye korkar; yerini belli etmez, çünkü önyargı kol geziyordur, çünkü yeryüzünde başka şey kalmamış gibi, herkesin arasından seni bulup şamataya alırlar
Bütün aşklar küllenir, bütün babalar ölür, bütün hikayeler biter. Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür.