“burada olduğumu kimse bilmiyor. seni görmek istedim. buraya geldim çünkü daha fazla dayanmam mümkün değildi; geldim çünkü yüreğim seni görmeye zorluyordu beni; çünkü… çünkü gelmek istedim.”
Sayfa 500 - b.Kitabı okudu
“sizin evreninizde aşka yer olmadığı anlaşılıyor; benimkinde ise güzellik, aşkın cariyesidir.”
Sayfa 369Kitabı okudu
“bu dünyada her şey ters yola sapabilir, aşk dışında… eğer nanemolla biri gibi yarı yolda bitkin düşüp de tökezlemezse, aşk asla yolunu şaşırmaz.”
Sayfa 351Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
“benim istediğim sensin; sana açım ve seni yemekten, giyecekten ya da ünlü olmaktan daha çok istiyorum.”
Sayfa 349 - b.Kitabı okudu
ona göre yazma olayı, dağınık düşünce ipliklerini bir araya getirdiği ve zihnini meşgul eden tüm verilerin nihai bir genellemesini yaptığı uzun bir zihinsel sürecin son aşamasını oluşturuyordu.
Sayfa 256Kitabı okudu
güneşin gökyüzünden düştüğünü görmüş ya da tapılan bir saflığın kirletildiğine tanık olmuştu sanki…
Sayfa 131 - ruth’un dudakları da kendi dudakları gibi ettendi…Kitabı okudu
tanrılara özgü olduğu sanılan yaratıcılığın zevkine ermişti.
Sayfa 124Kitabı okudu
saf bir ruhun dudaklarıydı onlar ve onlara karşı duyduğu arzu onu diğer kadınların dudaklarına götüren arzudan tamamıyla farklıydı. o dudakları öpebilir ve kendi fani dudaklarını onların üzerine koyabilirdi ama bunu ancak bir insanın tanrı’nın eteklerini öperken hissettiği o yüce ve huşu veren duyguyla yapabilirdi.
Sayfa 80Kitabı okudu
“aynasıza bak, benim sarhoş olduğumu sandı. sonra kendi kendine gülümsedi ve düşünceye daldı. “sanırım öyleydim,” diye ekledi, “ama bir kadının yüzüne bakmakla sarhoş olacağım hiç aklıma gelmezdi doğrusu.”
Sayfa 40Kitabı okudu
müzik onun için hayal gücünü ele geçiren ve onu gökteki bulutlara tırmandıran bir uyuşturucuydu. rezil gerçekleri kapıdan sokmuyor, zihnini güzellikle dolduruyor, romantik düşünceleri azat ediyor ve ona kanatlar takıyordu.
Sayfa 33Kitabı okudu
Bir kitap okudu
deniz, dünyanın lekelerini ve yaralarını temizler.
Sayfa 162 - euripidesKitabı okudu
ilahi komedya’nın güzel havada somurtanların, iç çekip iç karartıcı bataklığın dibinde yattıkları bölümünü okuyuşumu anımsıyorum:
tristi fummo
nell’aer dolce che dal sol s’allegra.
Sayfa 103 - güneşin neşe saçtığı güzel havada hüzünlüydük.Kitabı okudu
güzel kitaplar yazamasam da en azından güzel kitaplar okuyabilirim, bundan büyük mutluluk olabilir mi?
Sayfa 97Kitabı okudu
daha fazlasını bilmeme gerek yok. suskunluğun korkunç oldu benim için. yalnızca haftalar, aylar süren bir suskunluk değil, yıllarca süren bir suskunluk; senin gibi mutluluk içinde, hızlı yaşayan, dans eder gibi geçip giden günlerin yaldızlı ayaklarını zor fark eden, zevk peşinde koşmaktan soluk soluğa kalan insanların bile yıllarca, diye adlandırdıkları bir sürenin suskunluğunu. özrü olmayan bir suskunluk; bahanesiz bir suskunluk.
Sayfa 91Kitabı okudu