Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

꩜ aleyna

yazın bittiği her yerde söylenir söylenmeyen şeyler kalır geriye ve sonra hiçbir şey olmamış gibi ağır, usul bir hazırlık başlar uykuya benzer yeni bir mevsime orda burda, ev içlerinde, kır kahvelerinde, deniz kenarlarında incelen yazın akşam esintilerinde zaman usulca sıyrılır aramızdan ta içimizde duyarız gelecek günlerin geçmişini başka ne gelir elimizden büyük bir uzaklığa gülümseyerek geçiştiririz ıskaladığımız şeyleri yatıştıncı rüzgârlar dışavurur içimizdeki lodosu, poyrazı, günbatımlarını saklar bizi gözlerimizdeki hüzne "dinginlik" adını verir "seni iyi gördüm," diyenler biz de iyi hissederiz kendimizi elimizden başka ne gelir ki
Reklam
bir daha hiç dağılmadı karanlığım
gün ışığıyla yıkanmış küskün bir yıldız _________ gibi akıp geçtin sessizliğimizin üstünden oyalanacak bir şey bile bırakmadın tozlanmış, dalgın bakışlarımıza r . ne zaman, nerede bir şey yitirsek burada bulacağımızı sanırdık bu sandık odasında mümkünmüş gibi balkonda unuttuğumuz nice yazlardan sonra...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
elim çoktan düşmüş kalbimin üzerinden gözlerim yabancı hatırladıklarına üzeri tırnak izleriyle kaplı bakır çanın dağıtacağı hiçbir sis kalmamış oysa ne burada ne hayatımda dibi görünen bir sarnıcın çiğ kuraklığıyla bakıyor gözlerim anlamından çıplak kalmış dünyaya neden dönüşler loş zamanlara saklanır neden kimse yola çıktığı gibi dönmez geriye zaman nerde adılın? kimbilir kaç yüz kulaç derininde kalmış yüzüm Şimdi ezberini unutmuş kapalı bir ırmak gibi önümde bomboş akan bu aynanın zaman nerde adılın beni de mırıldansın
Sayfa 77
ne kadar gitsen de uzağa vücudumda dolaşıyor zincirin kurduğun bütün tuzakları tapınak bildim tenim çöl tenim çöl tenim çöl bedenimi linçine bırakıp çekip giderim çekip giderim giderim tenim çöl
Reklam
solak defterlerde uğru erkek denizlerde mitoloji korsan haritalarında define kalbim bir senden birçok âşık edindi . zamanı bizden ayrı parlayan bir şeydi kanımda kımıldayan tutku gecenin sözleşmesindeki mürekkep her şeyi aşka ve ateşe dönüştüren derin bir ayindi sen gittin buluştuğumuz körfezler şimdi başka denizlerin çekiminde sen gittin ama doksan dokuz adın kaldı kalbimde
ne kadar tutkunduk birbirimize ufuk daralırdı tenimizin yankısından o kaçak sahil köyü, kadırga şimdi iki ayn yaz kaldı bize birlikte geçirdiğimiz o büyük yazdan
Sayfa 63
senelerce, senelerce evveldi; bir deniz ülkesinde... ve belki de birbirine aktardığım defterlerin hepsinde bu şiir vardı: senelerce, senelerce evveldi; biz seninle orada, o deniz ülkesinde tanıştık uzak denizler, uzak yakınlıklar içinde bir kadırgada iki korsan tarih, yarın, ütopya dolu sandıklar arasında birbirimizi yaralarından tanıdık dışı korsan, içi iç denizlerde yaşayan çocuklardık konuşamadıklarımız bir bulut kalınlığında duruyordu aramızda oysa konuşsak, ya da dokunsak birbirimize çekip gidecekti içimizdeki o korkunç noksanlık batık gemilerin deniz diplerini saran umutsuzluğu vurmuştu yüzümüze birbirimizden ve aşkın keşfedilmemiş gizlerinden ürküyorduk bir definenin ikiye paylaştırılmış haritasında bilmeden birbirimize doğru ilerliyorduk
kimsenin kendinden başkası olamadığı o derin yalnızlık
Sayfa 48
sonra anladım: bir aşk birçok aşktan yapılıyor ve aynlınmıyor hiçbir seferinde
Reklam
bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda ben yoluma devam ederim. bitmemiş bir şiirin ortasında darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler yaşamsa yerli yerinde yerli yerinde her şey
Sayfa 27
bana zamandan söz ediyorlar gelip size zamandan söz ederler yaralan nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden.zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi. dahası onlar da bilirler. ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler, öyle düşünürler. bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki hançeri çıkartmak, yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak kolay değildir elbet. kolay değildir bunlarla baş etmek, uğruna içinizi öldürmek. zaman alır. zaman alır sizden bunların yükünü o boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, acılar dibe çöker. hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir. Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir. o boşluk doldu sanırsınız oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir gün gelir bir gün başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide o eski ağrı ansızm geri teper. dilerim geri teper. Yoksa gerçekten bitmişsinizdir.
Sayfa 21
kendimizin içinden yeni bir kendimiz çıkarmaya zorlandığımız anlar gibi yeni bir iklime, yeni bir kente, bir tutukluluk haline, bir trafik kazasına, başımıza gelmiş bir felakete, işkenceye çekilmeye, ameliyata alınmaya kendimizi hazırlar gibi yani dayanmak ve katlanmak için silkelerken bütün benliğimizi ama öyle sessiz baktığımız duvarlar gibi olmaya çalışırken, ve kazanmış görünürken derinliğimizi ne zaman ki, yeniden canlanır bağışlamasız belleğimizde bir ânın, yalnızca bir ânın bütün bir hayatı kapladığı anlar o tiktaklar kadar önemsiz kalır şimdi hayatımıza verdiğimiz bütün anlamlar denemeseniz de, bilirsiniz hiç yakın olmamışsınızdır intihara bu kadar
Sayfa 20
şimdi biz neyiz biliyor musun? akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz. birbirine uzanamayan boşlukta iki yalnız yıldız gibi acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız ne kalacak bizden? bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim şu kırık dökük sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden bizden diyorum, ikimizden ne kalacak?
Sayfa 16
gittin. koca bir yaz girdi aramıza. yaz ve getirdikleri. döndüğünde eksik, noksan bir şeyler başlamıştı. sanki yaz, birbirimizi görmediğimiz o üç ay, alıp götürmüştü bir şeyleri hayatımızdan, olmamıştı, eksik kalmıştı. kınlmış bir şeyi onanr gibi başladık yarım kalmış arka daşlığımıza. adımlarımız tutuk, yüreğimiz çekingen, körler gibi tutunuyor, dilsizler gibi bakışıyorduk. sanki ufacık bir şey olsa birbirimizden kaçacaktık. fotoromansız, trüksüz, hilesiz, klişesiz bir beraberlikti bizimki. zamanla gözlerimiz açıldı, dilimiz çözüldü güvenle ilerledik birbirimize. gittin. şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza. biliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana.
Sayfa 15
2.025 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.