Merve Karataş
@_merve__karatas_
Lisans
İstanbul
141 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sokrates
...bu sebeple ben, sorgulamaktan korkan ve ne olursa olsun dogmatizmini koruyan insanları, zekalarını kürtaj ettirmişler sayarım. Bu bağlamda, insanlara gerçek düşüncelerini doğurtan Sokrates'e niçin *maia* (ebe) denildiğini bir daha düşünmemiz gerekir.
Sartre da, verdiğimiz her kararın, seçtiğimiz her öğretmenin, doğruluğuna inandığımız her fikrin ve saygı duyduğumuz her kişi ve görüşün esasında bize dayandığını, zira bu saygı duyma ya da sevme-güvenme işinin tamamen keyfi olduğunu söylemiştir.
Okur Takip Önerileri
...bazen yaratıcılığımız sayesinde serbest kalsak da haz ve acının elinde birer kuklayız.
İçimizdeki Yabancı
Son bulgular, hipotalamusun enfeksiyona yol açan belirli etkenlere karşı dalağa antikor üretme emri verdiğini ortaya koymuştur. Yani, kaderimizi bilinçli olarak kontrol edenin kendimiz olduğunu düşünürken, bağışıklık sistemi homeostazın sürdürülmesi için bize danışmadan sinir sistemi ile iş birliği yapar.
... duygular uyarıcı nöbetçiler olarak faaliyet gösterir; bünyesinde bulunduğu organizmanın yaşam durumu hakkında aklı bilgilendirir...
... duygular aklı, mesajların olumlu ya da olumsuz olmasına göre hareket etmeye güdüler.
Önemliler listesinde en başta biz yokuz !
Kısacası eğer bir tasarlayıcı varsa bile, doğayı bize göre tasarladığını iddia etmektense "bizi doğaya göre tasarladığını" söylemek daha mantıklı bir çıkarım olacaktır. Çünkü doğa bizden çıkmadı, bizler doğadan çıktık
Hazır bir paket halinde sunulan kutsal kitaplara ve dinlere inanmak, gerçek anlamda Tanrı'yı aramış ve bulmuş olduğunuz anlamına gelmeyecektir, zira sizler sadece takliden iman etmiş sayılırsınız, tahkiken değil. Yani demem o ki, eğer bir Tanrı'ya inanacaksanız, onu gerçekten aramalı, sorgulamalı ve bulmaya çalışmalısınız.
Bilgi iddiasının doğrulanmaya gereksinimi vardır. Bilgisizliği ise yalnızca itiraf etmek gerekir.
Anthony Kenny
İz-Aura
İz/kalıntı (spur) ve aura. İz, onu arkasında bırakan ne kadar uzak olursa olsun, bir yakınlığın tezahürüdür. Aura, onu meydana getiren ne kadar yakın olursa olsun, bir uzaklığın tezahürüdür.
Çok iyi
Dijital araçlarla herkesin birbirine bağlanması ve iletişime geçmesi yüz yüze karşılaşmayı kolaylaştırmaz. Aksine, yabancıları ve başkalarını geçip, onun yerine aynı ve benzer düşünen insanları bulmaya hizmet eder ve deneyim ufkumuzun daralmasına sebep olur. Bizi sonsuz bir Ben-döngüsüne sokar ve sonunda "kendi fikirlerimizi bize aşılayan bir oto-propogandaya" yol açar.
Diyojen olmak bunu gerektirir :)
İnsanlığın net tanımlarından birini Platon yapmıştır: İnsan iki ayaklı, tüysüz bir hayvandır. Tanımlama sanatı alanında kaydedilmiş bu ilerlemeyi duyan Diyojen hemen Platon'un akademisine tüyleri yolunmuş bir tavuk götürür ve toplanmış akademisyenlerden Platon'un insanını selamlamalarını ister.
%1.7
... insanlar ile şempanzeler, eşekler ile atlar kadar birbirine yakındır ve farelerin sıçanlarla, hindilerin tavuklarla ya da develerin lamalarla olduğundan daha yakın akrabadır.
Zamanların Kitabı (Popol Vuh)
Kadim Mayalara ait Popol Vuh adlı metinde maymunlardan tanrıların bizi yaratmayı başarmadan önceki son deneyi olarak söz edilir.
Sil Baştan
Irkın çıktığı karanlık merdivenden aşağı in. Kendini zamanın en alt basamaklarında bul, çamurun içinde yuvarlan ve içinden çıktığın bataklığa dal. Eğrelti otunun altındaki hırıltıların ve tıslamaların yanından geç. Gözsüz ve kulaksız, ilkel sularda süzül, göremediğin güneş ışığını hisset ve soğuyan dokunaçlarını suda yüzen belirsiz tatlara doğru uzat...
Loren Eisley