Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rüveyda

Rüveyda
@_parende_
HER ŞEY BİR'DEN BAŞLAR! (Bu sayfada okumadığınız şeyi beğenmeyiniz lütfen:)
İlim Yayma Cemiyeti (İdareci)
GAÜN İlahiyat Fakültesi/ Türkiye Diyanet Vakfı İlahiyat Akademi
224 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
okumadan beğenmeyin , lütfen:)
Çocuk buyukannesine sorar: _Büyükanne sen her şeyi çok biliyorsun gelip herkes sana soru soruyor, dert anlatıyor ,sonra da yanından yüzleri gülümseyip ayrılıyorlar nasıl bir cevap veriyorsun bilmiyorum ama galiba cevaplarından memnun ayrılıyorlar…O yüzden ben de uzun zamandır herkese sorup da anlayamadığım bir soru sormak istiyorum
Reklam
Meşəkkətli dünyə yolculuğu ancək güzel bir gayeyle anlamlı ve çekilir hale gelir. Gaye, gayreti de beraberinde getirir. Ne şifalı sözdür bu: Ha gayret! İbrahim Tenekeci
Çok lüks bir hayat yaşıyorum elhamdülillah
Hayatta Gerçek Lüksler; Muhtaç olmadan yaşayabilmek. Sağlıkla devam edebilmek. Bir güne daha uyanabilmek. Kendine zaman ayırabilmek. Birilerini gerçek dost bilmek. Birileri tarafından sevilmek. Huzurla bir eve gidebilmek. Ve en önemlisi Allah'ın huzuruna varabilmek.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hicretsizlik hazret-i ömer olsa ağzımı yüzümü dağıtırdı iftar sonrası çay ve sigaralardan hazret-i ali kale bile almazdı şu bitirme tezini bir evsizle çorba içecek kadar cesur olmadığım duyulsa ensar kız vermezdi medineli çocuklar tebessümler fırlatırdı nefsim kanayana dek tenimi ilk gazvede bırakıp kurtulmak belki bakışlarıma mescidin kumları
Rüveyda tekrar paylaştı.
Gel kurut bu çağın kargaşasını Seninle beklenen şimdi şafaktır
Reklam
İnternetin farklı bir bilinç, yepyeni bir bireysellik, radikal bir zihniyet hali olarak bütün değerleri alt üst ettiği, insanlığın algı tarzını ve değer ölçülerini "yenilediği", iç ahlâkı bile yeniden inşa ettiği meselesi yoğun biçimde tartışılan bir gerçek. Tartışmak muafiyetin kapısını açar oysa. Unutmamalı ki mutlak ahlâkın tartışması yoktur, o internet için de geçerlidir. Ve Berat Demirci'nin şu eşsiz cümlesi her bilgisayarın "çatına" asılması gereken bir vecizedir: "Alemlerin Rabbi olan Allah sanal âlemin de Rabbidir."
Gyges'in Yüzüğü Olarak İnternet
Platon, Devlet'in ikinci kitabında bir çoban olan Gyges'in öyküsünü anlatır. Bir deprem neticesinde yarılan yerin içine giren Gyges, orada bir ceset görür ve cesedin parmağındakı yüzuğu alarak yeryüzüne çıkar. Bu, sihirli bir yüzüktür aslında. Parmağındakı yüzükle oynarken kaşı avucuna doğru çevirdiğin de görünmez olduğunu, kaşı eski haline getirince tekrar görünür olduğunu anlar Gyges. İnanılmaz bir güce sahip olduğunu fark edince yaptığı şey ise saraya girmek, kraliçeyi baştan çıkarmak ve kralı öldürüp yerine geçmek olur. Çünkü o, görünmediği zamanlarda toplumsal ahlâkın baskısından kurtulmuş, kendi iç ahlakıyla baş başa kalmıştır. İç ahlâkı ise bu kadardır. Nasılsa hiç kimse görmuyor! İnternete dönersek. Eğer orada kendi gerçek ismimizi değil de bir nick kullanıyorsak parmağımıza Gyges'in yüzüğunü geçirmişiz demektir. Çünkü orada artık görünmezizdir ve bizi sansürleyen bir şey yoktur. Toplumsal ahlakın baskısı üzerimizden kalkmıştır ve biz kendi içimizdeki ahlâk yasası ne kadarsa o kadarızdır. Bu sansürsüzlük hele de otosansürsüzlük panayırında kendi ismimizi korumaya alarak sanal bir ismin peçesi arkasına gizlendiğimiz andan itibaren hiçbir manevraya mani yoktur. Bir nick arkasına gizlenildiği, gerçek ismin saklandığı, bir başka ifadeyle toplumsal ahlâka bakan tarafın garantiye alındığı sürece internet her şeyi yapmaya olanak veren bir âlemdir bu yüzden. Ekran kabadayıları, internet delikanlıları, klavye kahramanları vardır onun. Klavyesi olan konuşur orada.
عن أبي هريرة رضي الله عَنْهُ أَنَّ رَسُول اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قَالَ : يُسْتجَابُ لأَحَدِكُم ما لَم يعْجلْ : يقُولُ قَد دَعوتُ رَبِّي ، فَلم يسْتَجبْ لي » . متفقٌ عليه .  وفي رِوَايَةٍ لمُسْلِمٍ : « لا يزَالُ يُسْتَجَابُ لِلعَبْدِ مَا لَم يدعُ بإِثمٍ ، أَوْ قَطِيعةِ رَحِمٍ ، ما لَمْ يَسْتعْجِلْ » قِيلَ : يا رسُولَ اللهِ مَا الاسْتِعْجَالُ ؟ قَالَ : « يَقُولُ : قَدْ دعَوْتُ ، وَقَدْ دَعَوْتُ فَلَم أَرَ يَسْتَجِيبُ لي ، فَيَسْتَحْسِرُ عِنْد ذلك ، ويَدَعُ الدُّعَاءَ » . Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Herhangi biriniz acele etmedikçe duası kabul edilir. (Kul acele ederek) Rabbime kaç defa dua ettim de duamı kabul etmedi, der.” Buhârî, Daavât 22; Müslim,  Zikir 90, 91. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 23; Tirmizî, Daavât 12; İbni Mâce, Dua 7
Babamm ve edebiyatı ❤️
*Kerem'in Çantası* Senin çantanın oğlum Bir gözünde gülücüklerin vardı Ağlayan çocukların yanaklarına yapıştırırdın Bir gözünde defterin vardı Ki her yaprağında Yıldız gibi çırpınırdı minik kalbin. Bir gözünde üzüntülerin vardı Saklardın. Bir gözüne de kuşlar yuva yapmıştı. Kulpundansa Keremcik Kedercikler sızardı. Çantan ne ağır çantaydı | Alaaddin Özdenören
Reklam
Hatırlatma... "Bunlar sadece çiçek, sen baharsın🤍"
Rüveyda tekrar paylaştı.
Aklı Alan Sorular
Bugün atan kalbim yarın duracaktı, öyleyse tadına varıp, sonra pişman olup ağlamalı mıydı? Bir yanım narsizm bir yanım nihilizm iken, olası bir savaşa nasıl hazırlanacaktı? Zaman böyle dolup taşıp içimden boşalıyordu, saat erken ama telaşım zirvedeyken beni bekleyen bir şey mi olmalıydı? Bilmedim ben olanı biteni, bilemem aklımdan geçeni, uçurumun kenarındaki taşlar gibi dağına göre yuvarlanmıştım da şimdi kabahatimin içindeki masumu kim paklayacaktı? İçimde göz yaşından başka bir şey kalmamış ve ona rağmen kaskatıysam, bu kalabalığa bir kerpeten mi lazımdı? Yaşamadımsa da saklayamadım yüzümden eksilen günleri günden güne bekledim o günü her şey plana uymuştu da herkesin uyandığı gün ölen ben miydim? Bir şey daha vardı ki artık seni yazmak senden daha güzel mi olmuştu?
Rüveyda tekrar paylaştı.
Gazali
“Fâsıklar ve gafillerle zâhirî beraberlik, zamanla zihnî beraberliğe, zihnî beraberlik de, bir müddet sonra kalbî beraberliğe dönüşür. Bu ise, insanın adım adım helâke sürüklenmesi demektir.”
Sayfa 118Kitabı okudu
Rüveyda tekrar paylaştı.
Aliya İzzetbegoviç şöyle diyor: "Hatırlama, ilerlemiş medenî halklar ile geri kalmış ilkel halkları birbirinden ayıran ölçüttür. Medenî halkların anıları vardır. Önemli olaylarını hatırlayan halklar tarih dediğimiz şeye sahip olurlar." Aliya'nın deyişinde üç önemli kavram var: Hatırlama, anı ve tarih; bir de arkada duran ama her üç kavramı kuşatan hâfıza.
seksen dört
Rüveyda tekrar paylaştı.
"Eskiyi koruyamaz isen yeniyle Övünmen fayda vermez geçmişin şan ve şerefiyle."
Ebû Yakup İshak Türkî, bin iki yüz yıl önce şöyle söylemiş...
*Benim Yalnızlığım Sana da Yeter* Belki ayrılığı yanlış anladık Belki de kalplerin hilesi zaman Vakti bir yerinden kırıp gel artık Birkaç mevsim getir hatıralardan Say ki geceleyin hiç ağlamadık Ve beni yollara salıp gitmedin Gittiğin akşamı alıp gel artık En kırık yerine bırak kalbimin Bil ki her şey tamam, biz yarım kaldık Yüreğim vurdukça eksiliyorum Kayan yıldızları bulup gel artık Artık bu geceyi çekemiyorum. | Süleyman Ağa Baydili
2.355 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.