Hazret-i Peygamber’in hanımları evlât dünyaya
getirmeseler de Kur’ânî tabirle; «ümmehât / أمَُّهَات
ümmetin anneleri» oldular.
Çünkü o muhtereme vâlidelerimiz, anneliğin şefkat ve
merhametini sergilediler. Hanımlara tebliğde bulundular.
Garip, kimsesiz ve yetimlere sahip çıktılar.
Onların ardından gelen ümmetin sâliha hanımları da,
tıpkı onlar gibi çocukları olsa da olmasa da, aynı şefkat
ve merhameti sergilemeliler. Kimsesiz, garip ve yetimleri
kendilerine zimmetli bilmeliler. İrşad bekleyen yavrulara,
mânen bir anne olmalılar. Nitekim;
“Kişi sevdiği ile beraberdir.” hadîsine binâen bir
mü’mine hanım da, o mübârek «ümmehât»ın
takvâsından hisse alabildiği nisbette kıyâmet günü
onlarla beraberlik müjdesine nâil olur.
Ümmetin böyle fazîletli anneleri,
ömürlük bir teşekküre lâyıktır.