Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ümmühan

"Sen daha önce yapmışsın. Biliyorsundur." Mert, Kawaga'nın tutarsız konuşmaya başladığını düşünerek kafasını kaldırdı ancak arkadaşı ciddiydi. "Neyi?" Kawaga'nın sabrının taşmaya başladığı belli oluyordu. Alnını kızgınlıkla ovalayarak nefesini sabırsızca dışarıya verdi. "Beyaz Saray'a gizlice sızmayı." Mert sırıtarak kafasını salladı. "Evet, onu biliyorum. Daha önce yapmıştım." Kawaga sonunda dayanamayarak arkadaşının omuzlarını tutup sertçe sarstı. "Evlilik beynini mi kemirdi? Neden böyle saklaştın sen?" Mert sarsıntının etkisiyle mi bilinmez, beyninde bir an çakan beyaz bir ışıkla olayı çözdü.
Sayfa 93 - Müptela YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Seni böyle de mi görecektik, sert çocuk?" Mert, acısını unutup onunla alay eden kadına odaklandı. Azra da bu sırada üzerindeki atleti çıkarmıştı. Zarif, kaslı vücudu kadınsı kıvrımlarını kaybetmemişti. Omzundaki silah yarası tam olarak iyileşmemişti ama güzelliğini gölgelemek bir yana, vahşi havasını daha da vurguluyor, kadını adeta seyirlik bir şölene dönüştürüyordu. Herkes dikkat kesilmiş, Azra'yı izlemeye başlamıştı. Gözlerindeki açık hayranlığı gizlemeye dahi gerek duymuyorlardı. Mert dişlerini sıktı. Kadının diğer erkeklerin önünde yalnızca iç çamaşırıyla durması beynini kemiren küçük bir kurtçuk gibiydi. Neden rahatsız olduğunu, derisine diken batmış gibi hissettiğini bilmiyordu. Mümkünse bilmek de istemiyordu.
Sayfa 68 - Müptela YayınlarıKitabı okudu
"Bana cevap vermezsen boşluğunu bulduğum ilk anda sana sarılırım." Azra sanki ona yüksek voltajlı elektrik verileceğini söylemiş gibi irkilince Mert dudaklarını birbirine bastırdı. Pembeden ölümüne nefret eden ve sevgi gösterilerini kanlı bir cinayetten daha ürkütücü bulan bir kadının yanında bulunmanın zaman zaman eğlenceli olduğu gerçeğini kabul etmeliydi. Üstelik bu kadınla en şehvetli, en baştan çıkarıcı anları yaşamıştı. Azra'nın bu tarz şeylerle sorunu olduğu belliydi. Safi sevginin en güzel göstergelerinden birisi olan basit bir sarılmanın düşüncesi karşısında dehşete düşmesi inanılmazdı.
Sayfa 46 - Müptela YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Visal, Zeliha Eren
"Düşman olmamız ne kadar da yazık. Hâlbuki çok iyi müttefikler olabilirdik." Dudakları birbirinden ayrıldığında ilk konuşan Azra olmuştu. Kadının söylediklerini duyunca, doğrularak onun gözlerine bakan Mert'in yüzü Berlin Duvarı kadar duygu yüklüydü. Azra o an adamın ne düşündüğünü bilmek istedi. Ama buna zamanı yoktu. Bu yüzden içi acıyarak da olsa elindeki minik iğneyi adamın boynuna sapladı. Mert'in yüzü öfkeyle kasıldı fakat tek kelime edemeden üzerine bayılması uzun sürmedi. Azra kendini adamdan kurtararak ceketini giydi ve ayağa kalktı. Yapması gereken çok önemli bir işi vardı. Bu adamı arkada bırakmaktan nefret etse de öncelikleri farklıydı.
Sayfa 11 - Müptela YayınlarıKitabı okudu
... Aşkı çok fazla düşünmek zorunda kalmamıştı. Yine de eğer sorsalardı renkli bir şey olduğunu söylerdi. Mutlu bir şey... Bahar gibi, çikolata gibi bir şey olması gerektiğini söylerdi. Çok yanılmış olurdu. Aşk gölün dibindeki balıktı. Güneş ışınları göle çarpıyor, üzerini parıltılarla dolduruyordu. Nilüferler daha canlı, su daha berrak görünerek seni içine çekiyordu. Suya bir adım atıp, banyo suyu gibi banyo suyu gibi bir ılıklıkla karşılaştığında derinlere gitmek için hiç düşünmüyordun. Cazibesi gözünü körleştiriyordu. Sonra da balçığa saplanıyordun. Bir şekilde yukarıya çıksan da kalbini o balçığın içine saplanmış hâlde bırakıyordun. Aşk balçıktı. Kalbini istiyordu.
Sayfa 219 - Nemesis KitapKitabı okudu
Reklam
Ömer, ona bakmasa da söylediklerini onaylamak için bilinçsizce salladı. Gözleri, kalçasını dayadığı masanın önünde duran küçük sehpanın üzerindeki taze çiçeklere takılmıştı. Muhtemelen sabah o uyurken Şule abla yerleştirmişti çiçekleri vazoya. Ne acı, diye düşündü. Kızın kurtulma umudu çok azdı. Yine de Ömer, onun kurtulacağına yürekten inanıyordu. Bazen insan nedenini bilmediği güçlü duyguların esareti altında ezilirdi. Ömer artık bu kızın kendi arabasının üzerine düşüsünü bir tesadüf olarak görmüyordu. Yolundan sapmıştı, çünkü oradan düşecek, itilecek veya atlayacaktı. Eğer kız ölürse bu olayı unutmak için çok çaba sarf zorunda kalacaktı. Ömer, bundan emindi. Bu, bir ameliyatta hasta kaybetmekten çok daha fazlasıydı.
Sayfa 31 - Nemesis KitapKitabı okudu
Aşk Gelince
"İnsanlar bahse giriyorlar," dedi. Senin varlıklı bir varisle evlendikten sonra Frances'e geri döneceğini ya da başka bir kadına gideceğini düşünüyorlar. Bunu biliyor muydun?" Damien küçümseme dolu bir ifadeyle dudaklarını birbirine bastırdı. "İnsanlar kendi işlerine bakmalı. Sana, paranın peşinde olmadığıma dair söz verdim. Paranı umursamıyorum ve bunu sana kanıtlayacağım. Çeyizin olmadan da idare edebiliriz, Adele."
Sayfa 341 - Ephesus yayınlarıKitabı okudu
Aşk Gelince, Julianne MacLean
"Hayatını başkalarını memnun etmeye adayamazsın, Adele. Kendini ve geleceğini düşünmelisin. Annem ve babam düğün töreninden sonra New York'a dönecek ve sen Londra'da tek başına kalacaksın; hem de itaatkâr bir evlat değil, evli bir kadın olarak. Kendi mutluluğundan kendin sorumlu olacak ve hayatın için yapacağın seçimlerde özgür kalacaksın. Kendi istediğin kişiyle evlenmesin."
Sayfa 16 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Geri1119
1.793 öğeden 1.786 ile 1.793 arasındakiler gösteriliyor.