"Bu səbəblə qəlbi imanla dolu müsəlman gənclərin onların maddi rifahına aldanaraq ruhi böhran içindəki tərzlərinə heyran olmaları son dərəcə təhlükəlidir. Bu hal sağlam bir insanın xəstəyə qibtə edib onu təqlid etməsindən fərqlənmir."
"Bu mövsümdə haqq və xeyir istiqamətindən azacıq uzaqlaşmaq belə sonrakı yaşlarda dönüşü çətin olan zəlalət vadilərində sürüklənməyə səbəb olar. Bu həqiqəti ifadə etmək üçün atalar “Ağac yaşkən əyilər” deyiblər."
"Kendisine yapılan iyilikleri, kim tarafından olursa olsun asla unutmayan ve o iyiliklerin altında kalmayıp birkaç misliyle mukabele eden büyük Peygamber (s.a.v.)..."
"Günümüzde insanlığının asıl ızdırabı, Kâinatın Efendisi Hz. Muhammed'i (a.s.m.) tam manasıyla tanımamış, hakikî şahsiyetini bilememiş olmasından ve getirdiği esaslara karşı lakayt kalmasından, onlara aşk ve şevk içinde kucak açmayışından gelmektedir. Dünyanın mânevî sarsıntısı da, sıkıntısı da, anarşi ve huzursuzluk içinde bunalması da bundan doğmaktadır.
Onu (sav) anlamadıkça, sevmedikçe ve hayat bahşeden prensiplerini kendisine rehber edinmedikçe de insanlığın bu sıkıntı, sarsıntı ve buhrandan kurtulması mümkün değildir."
"Mukaddes kitabımız Kur'ân-ı Kerîm'in eksiksiz, yeterli, açık ve her şeyi açıklayıcı olmasına ve dinimizin de ikmal edilmiş bulunmasına rağmen, sünnetin ifade ettiği bir yorum ve anlatıma gerçekten ihtiyaç var mıdır, şeklinde bir soru aklımıza takılabilir. Gerçek şu ki yüce kitabımızın yeterli, açık ve açıklayıcı oluşu elbette bir hakikattir. Ancak onun bu niteliklerine rağmen, muhatapları olan insanların anlayış seviyeleri farklı olduğu için onu tek tek doğru olarak anlayıp kavramaları mümkün değildir. Öte yandan sorumluluk için duymak değil, anlamak gerekmektedir. İnsanları anlamadıkları şeylerden sorumlu tutmak mümkün değildir. Bu sebeple kim, neyi anlamak ihtiyacında ise ona onu anlatmak lâzımdır. En iyi, en güzel, en doğru ve en doyurucu açıklamayı da elbette Kur'ân âyetlerini getirip tebliğ eden Peygamber yapacaktır. Peygamber'in açıklamaları, hiçbir zaman Kur'ân'ın eksik, yetersiz ve kapalı olduğu anlamına gelmez. "Allah'a kul olmak"tan başka görevi bulunmayan insanlar, ancak bu açıklamalar sayesinde O'na nasıl kulluk edeceklerini öğrenmiş olacaklardır. Bu sebeple sünnet-i seniyyesiz bir müslümanlık düşünmek mümkün değildir."