Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Aaa tesadüfe bakın!
Sakin ve fakir halkın, sözünü dinletebilecek bir kapı, bir merci, bir makam yoktu. O yaşayabilmek için mütegallibenin emri altında hareket eden ve onun arzusu ile kımıldayan bir makine haline girmek mecburiyetinde idi.
Gazetelerden birinde "30 Ağustos'u Kutluyoruz" başlığı "siyah yazılarla" çıkıyor ... Kutlama mı? Yoksa ne? Ne ince iş değil mi? İnce! O kadar da ince ki , çoğu zaman anlamakta bile güçlük çe­kersiniz: "Aaa! Bizim Nejat, Bilmemne gazetesinde mi yazıyor? Al­lah Allah!? Yahu o gazetenin sahibi... Söyle adını, şey, değil mi? O herif, ülkeyi satan Aydın'lardan biri değil mi?" Kendisi bile anlamamıştır muhtemelen niye orada oldu­ ğunu... Dediğim gibi... O güne kadar "iktidar aleyhinde yazı yazıyor" olarak bil­diğini z gazetede, "seçimden bir gün önce" öyle bir başlık görürsünüz ki, ağzınız hayretten açık kalır! TV'lerden biri, Cumhurbaşkanının Zafer Bayramı mesajı­nı alaycı bir dille sunuyor, bir diğeri, gûya kanalının "vatan­ sever'' olduğunu iddia ederken, "ülkenin düşmanları.... " di­ye bir cümle sarfettiği sırada, ekranda -tesadüfe bakın-arka planda Türk askeri yürüyor. Tüm bu işlerde hiç bir gariplik yok mu sizce ... ?
Sayfa 207Kitabı okudu