Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sultan ll. Abdülhamid'in düşüşü bir despot veya tiranın düşüşü değil, bir halkın ve bir fikrin düşüşüydü. Bir saatte İstanbul değişti; din âlimlerinin anladığı, camilerde vaaz verilen, halkın manevi desteği, ordunun ilham kaynağı olan İslâm bir anda öldü; Hilafet, ulemâ ve Kur'an'ın hüküm ve ilhamı sona erdi. Sir Mark Sykes
Sayfa 9 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
(Türkiye ne garip bir ülke: Aklından zoru olanları tımarhaneye kapatıyorlar da, tarihinden zoru olanları, mesela Kanuni'ye "salak" diyen "dışkısever"i baş tacı ediyorlar.)
Sayfa 228 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
YETİŞİN ABDÜLHAMİD'İ DEVİRİYORLAR
Vefatından bir asırdan fazla süre geçmesine rağmen hâla zihinlerde olan aynı bir hayalet gibi aramızda gezen Ümmet-i Muhammed'in son gerçek halifesi... Bu serinin şu anlık son kitabı olan 3. ciltte bitmiş durumda. İlk cilt 2006'da ikincisi 2009'da bu cilti ise 2018 yılında yayımlanmıştır. Bu kitap diğer kitaplarından daha farklı çünkü çok yakın
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 3
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 3Mustafa Armağan · Ketebe · 2018194 okunma
"Savaş, ölünce değil, düşmanına benzeyince kaybedilir." Aliya İzzetbegovic
Sayfa 367Kitabı okudu
KİTAP LİSTESİ (devam ediyor) PAYLAŞIP YARDIMCI OLUNUZ!!!
KATEGORİLENDİRME AŞAMASI DEVAM EDEN HER KONUDAN KİTAPLARIN OLDUĞU UYGULAMA PROJESİ KAPSAMINDAKİ KİTAP-DERGİ-MAKALE LİSTEM. LÜTFEN PAYLAŞIP, YORUM YAPIP, MESAJ ATIP DESTEK OLUNUZ!!! LÜTFEN YARDIM İÇİN, İSTİFADE İÇİN, GELİŞİM İÇİN PAYLAŞINIZ!!! ŞU KİTABI UNUTMUŞSUN, EKLE diye yorumlar yapınız, öneriniz ve kategorisini belirtiniz. Kitabın
Sezai Karakoç'un dediği gibi, "Sen kaç köşeli yıldızsın" Sultanım? Hangi köşene koşsak dizlerimiz dermansız. Meded!
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
368 syf.
10/10 puan verdi
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 2
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 2
Mustafa Armağan
Mustafa Armağan
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı Serisi şu şekilde 3 kitaptan oluşuyor.
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 1
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 1
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 2
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 2
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 3
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 3
Diğer yandan
Mustafa Armağan
Mustafa Armağan
kendisi edebiyat mezunu olmasına rağmen tarih yazımında iyi işler çıkardığını düşünüyorum çünkü yazdığı şeylerin arşiv kayıtlarını, belgelerini, fotoğraflarını veya anlattığı konularda yaptığı alıntıları direkt kaynağı ile koyarak yazdığı bölümde, konuda açık kapı bırakmıyor. Bu kitaba gelince tarihin aksine bana göre son Sultan ve son Halife olan Ulu Hakan
Sultan Abdülhamid
Sultan Abdülhamid
Han Hazretlerinin devrinde yapılan siyaseti, bazı önemli olayları, bazı konularda ki siyasetini, hilafeti nasıl kullandığı ve tahtta olmasa dahi onun halifeliğinin etkilerinin nasıl sürdüğünü okuyoruz. Bor meselesi, Küba meselesi gibi bir çok olayı ilk defa bu kitapta okudum ve Sultan 2. Abdülhamid Han Hazretlerinin müthiş dehasına bir kez daha hayran kaldım. Son Sultan ve Son Halife, Ulu Hakan Sultan 2. Abdülhamid Han Hazretlerine Allah rahmet eylesin... Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı serisinin, soluksuz okunan veya okuyanların soluksuz bir seri olacağını düşünüyorum.
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 2
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 2Mustafa Armağan · Ketebe Yayınları · 20191,267 okunma
Ağlamaktan okuyamıyorum...
-Efendimin pek kıskançtı. Harem ağları ile başlarını kaldırıp yüzümüze bakmaktan Men edilmişlerdi. Avrupa'ya gittiğimi, üzümü yabancı erkeklerin gördüklerini kabirin de hissederse güceneceğini, azap duyacağını düşündüm. Onun içinde kalbime taş basarak yıllarımı dar-ı dünya tek evladımın hasretine katlandım ! İşte Osmanlı kadını ! İşte haremin terbiyesi !
Sayfa 356Kitabı okudu
Nitekim "Belge olmadan tarih yazılmaz", diye pes perdeden dersler veren biri, bu iddiasında neyi delil gösteriyor, biliyor musunuz? Daha önce kendisinden bahsettiğimiz Hanedan reisi Osman Ertuğrul Efendi'nin bir çocukluk hatırasını. Kendi- sine güya demiş ki, "Dedem Porto şarabı içerdi, hatta içtiğiyle yetinmez, şifadır diye bize de tattırırdı." Delil dediği bu. Hani "belge"si o zaman? Yok... Bir kere daha önce de gördüğümüz gibi Osman Ertuğrul Efendi'nin doğum tarihi 18 Ağustos 1912'dir. Onun görebileceği tarihlerde sabık Sultan Abdülhamid, Beylerbeyi Sarayı'nda hapistir. Kız evlatları ancak bazı bayramlarda, bir de çok özel izinlerle görüşebilirlerdi babalarıyla (yanlarında bazen torunlarının bulunduğu da olurdu). Özel doktoru Atıf Hüseyin Bey'in notlarından, ölümünden önce kızlarıyla yaptığı son görüşmenin 22 Temmuz 1917'ye rastlayan Ramazan Bayramı'nın 3. gününde gerçekleştiğini öğreniyoruz. Osman Ertuğrul Efendi eğer o gün dedesini görmüş ise -ki bu da kesin değil-, o sırada henüz 4 yaşını 11 ay geçmiş bir ufaklıktır. Bu durumda bacak kadar çocuğun şarabın markasını hatırlaması gibi bir hafıza mucizesi karşısındayız demektir. (O anı 90 küsur yıl sonra ayrıntısıyla hatırlaması da ayrı bir mucize sayılmalı değilmidir?) Nitekim kendisi eşinin bana gönderdiği emaillerde bu iftirayı reddetmişti
Reklam
“Fıtrat değişir sanma, bu kan yine o kandır.”
Sayfa 39 - KETEBE
İlk delilim, ihtilalin o sıcak günlerinde, Meşrutiyet'in ilanının hemen ardından Adalet Bakanlığı'na getirilecek olan Macedonia Risorta Locası üyelerinden Manyasizade Refik Bey'in İngiliz gazetesi The Morning Post'a verdiği demeçtir. Demecinde İttihatçıların İtalyan Masonluğu'ndan "manevi destek" gördüklerini doğrulayan Manyasizade Refik Bey, Macedonia Risorta ve Labor et Lux localarının kendilerine "büyük hizmetler" verdiğini ve barınma imkânı sağladığını gayet soğukkanlı bir şekilde anlatmış ve sözlerine şöyle devam etmiştir: Orada Masonlar olarak toplanıyorduk, çoğumuz da Masonduk, fakat aslında örgütlenmek için toplanıyorduk. Bunun yanı sıra yoldaşlarımızın büyük bir bölümünü, üyelerini ince eleyip sık dokuyarak seçmeleri nedeniyle Cemiyetimiz için bir elek işlevi gören bu localardan seçtik... Ayrıca bu localar, ihtiyaç halinde İtalyan Sefaretinden müdahale teminatı almış olan İtalyan Grand Orienti'ne bağlıydı Demek ki neymiş? 1) Localarda İttihatçılar, Mason olarak toplanıyorlarmış: 2) Yoldaşlarının büyük bir bölümünü Masonlar arasından seçiyorlarmış: 3) Çünkü Masonlar cemiyete adam seçmekte ustaymış; 4) Ayrıca Abdülhamid herhangi bir şekilde olaylara müdahale etmek isterse İtalyan Elçiliği'nden güvence almışlarmış
İngilizlerin sinsi taktiği buydu zira. Kur'an'ı Müslümanların elinden alamıyorsan Müslümanları ondan soğutacaksın, dememiş miydi efendileri Gladstone?
Sayfa 212Kitabı okudu
İşte tahttan indirilen ve maalesef bir Yahudi tüccarın evine kiracı yapılan Sultan'ın bütün bunlara rağmen dilinden düşürmediği bir mümine yakışan o söz: "Son nefesime kadar devlet ve milletime dua edeceğim."
Bir hükümetin ve milletin ayakta kalması için birkaç şey lazımdır. 1) Din, 2) Eğitim, 3) Milliyet, 4) Sanayi ve zenginlik.
Sayfa 144Kitabı okudu
246 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.