Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan beyninin doğal ortamı Afrika’ydı ve oradaki koşullara göre şekillendi. Paleoantropoloji olarak bilinen bilim dalı, orijinal yaşam alanı ve yaşam tarzımızı gözler önüne serer ve bu da beynimizin neden bazı yanılgılar yaşadığını açıklamaya yarar. Modern toplum bir manada, biyolojimizi ve psikolojimizi demir parmaklıklar arkasına kapattığımız hayvanat bahçemizdir.
Küçük keyifler; bağımlı olunmayacak kadar az, kendisine bağımlı kılmayacak ve beyinde bir sorunun cevabı haline gelmeyecek kadar rastgele olmalıdır. Bir anlamda ‘yerinde ve tadında’ olmalıdır.
Reklam
“Mitokondriyal DNA adı verilen bir çalışmalarda dünyadaki herkesin birkaç yüz bin yıl önce Afrika’da yaşamış “tek bir kadın”ın soyundan geldiği bulundu ve “Mitokondriyal Havva” adıyla yayımlandı. Ve bugün dünyadaki herkesin yine yüz binlerce yıl önce yaşamış tek bir erkeğin genlerini taşıyordu ve bu kişiye de “Mitokondriyal Âdem” denildi. Yani arayanlar için hem bilim hem din hem ilk topluluk ve ilk insana sahiptir.
Ancak her şeyi kaybettikten sonra her şeyi yapmaya özgür oluruz.
Hayata ideal dağılmış anlamlı meşguliyetlere sahip kimsenin mutlu olmaya ihtiyaç duymak dahi aklına gelmez.
Beynin zaaflarından biri, sürekli ilgilendiği şeyle ilgili bir süre sonra iyi şeyler düşünmesidir. Buna "aşinalık etkisi" denir.
Reklam
Memeli olduğumuzu, hayvanlarla aynı biyolojik yapı taşlarına sahip olduğumuzu, aynı beyin modeline sahip olduğumuzu, aynı yasalara tabi olduğumuzu biliyoruz. Ama insan, bunların ötesine geçmiş bilince erişmiş tek canlıdır. Müslümanlar da Hristiyanların bu konuya refleksi nedeniyle konunun biyolojik yönüne önyargılıdırlar; bu yüzden detaylı araştırılmamaktadırlar. Ama Kur’an’a bakarsanız; insanın bilinç kazanıp kendisini tüm canlılardan ayıran düşünce yapısına erişmeden önce; yeryüzünde yaşayan bir canlı olduğunu görürsünüz. Kur’an, emanet sunulduğunda “onu bir tek insan kabul etti” der, emaneti kabul etmeden önce de insan vardır. Ayrıca “insan anılmaya değer bir şey değilken uzun zamanlardan bir zaman geçti” der. İnsan ‘yokken’ değil, ‘anılmaya değer bir şey değilken’ uzun zaman geçmiştir. “Üstelik sizi bitki gibi yerden bitirdik” de der. Yani insan, insanlık kazanmadan önce de vardı. Hatta Kur’an’da insanın Adem öncesi haline “beşer”, Adem sonrası haline “insan” dendiği de üzerine konuşulan konudur.
Hayatta kalmak için tasarlandık, sürekli iyi hissetmek için değil.
Yüzbinlerce yıl boyunca atalarımızın güneş doğmadan uyanıp hava kararıncaya kadar hareket etmesi sonucu metabolizmamıza gün ışığının, gece uykusunun ve yürümenin büyük önemi yerleşmiştir.
Yüzme öğrenmenin en hızlı yolu birinin sizi suya itmesidir.
Sayfa 20 - Kamer YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.